Aleyhisselam Ne Demek?

NE NEDİR?

Aleyhisselâm: Al­lâh’ın se­lâ­mı onun üze­ri­ne ol­sun! Aley­hissalâtü vesse­lâm: Al­lâh’ın salât ve se­lâ­mı onun üze­ri­ne ol­sun! Aley­hi­mes­se­lâm: Al­lâh’ın se­lâ­mı o iki­si­nin üze­ri­ne ol­sun!

ALEYHİSSELAM KELİMESİNE ÖRNEK

Berâ -radıyallâhu anh- şöyle demiştir:

“Biz, Muhammed -aleyhisselâm-’ın ashâbı, aramızda Ashâb-ı Bedr’in sayısının Tâlût’la berâber nehri geçen

mü’min askerlerin sayısı kadar, yâni üç yüz on üç kişi olduğunu konuşurduk.” (Buhârî, Meğâzî, 6; Tirmizî, Siyer,

38/1598)

*****

İlk insan Âdem -aleyhisselâm-, ilk hatâyı işleyen de O. Unutma ki Cenâb-ı Allâh, merhametlilerin en merhametlisidir. İşlediği günahlara samîmiyetle pişman olup o günahlardan nefret ederek tevbe edenleri affeder.

*****

Yâ Rabbe’l-Âlemîn! Sen Yûsuf -aleyhisselâm- gibi mübârek bir kulunu bile böyle bir çile çemberinden geçirdin ve O’nu dâimâ rızâ hâlinde buldun. Bizleri de O’nun mânevî olgunluğundan hisseyâb eyle!

*****

İlâhî vahyi almak. Rasûl-i Ekrem Efendimiz, Allâh Teâlâ’nın, ekseriyetle Cebrâil -aleyhisselâm- vâsıtasıyla gönderdiği ilâhî kelâmına mazhar olmuştur. Cenâb-ı Hakk’ın dileyip lûtfetmesiyle vâkî olan bu vahye muhâtab olma keyfiyeti, Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in dâr-ı bekâya irtihâliyle nihâyete ermiştir.

*****

Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, bu kararların ardından Medîne Haremi’nin hudutlarını da şöyle belirledi:

“İbrâhîm -aleyhisselâm- Mekke’yi harem olarak îlân etmişti; ben de Medîne’nin iki tepesi arasını harem îlân ediyorum.” (Ahmed, IV, 141)

*****