Allah Bilir, Siz Bilmezsiniz!

TEFEKKÜR

“Râdiye” makâmına ulaşan bir kul nasıl bir gönül kıvamına sahip olur? Gaybı sadece Allah mı bilir, insanlar gaybı bilebilir mi?

Gönle sevinç veren tecellî ve hâdiseler karşısında râzı olup, buna mukâbil gam ve keder veren hâdiseler karşısında hoşnutsuzluk göstermek, kulluk âdâbıyla bağdaşmaz. Fakat insan, mânen olgunlaşmadıkça bu beşerî zaaftan kolay kolay kurtulamaz.

RADİYE MAKAMINA ULAŞAN KİMSE

Nefsini tezkiye edip “Râdıye” makâmına ulaştığında ise, ilâhî irâdenin hayır veya şer şeklinde tecellî eden bütün hükümlerine tereddütsüz teslîm olup rızâ gösterir, şikâyet ve sızlanmayı unutur. Zira bizim için gayb meçhuldür. Gaybı bilen yalnız Cenâb-ı Hakʼtır.

Âyet-i kerîmede buyrulur:

“…Sizin için daha hayırlı olduğu hâlde bir şeyi sevmemeniz mümkündür. Sizin için daha kötü olduğu hâlde bir şeyi sevmeniz de mümkündür. Allah bilir, siz bilmezsiniz.” (el-Bakara, 216)

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Müslümanın Gönül Dünyası, Erkam Yayınları