Allah İçin Hizmet Etmenin Önemi ve Fazileti

Allah (c.c) yolunda hizmet etmenin sevabı, önemi ve fazileti nedir? Allah (c.c) yolunda hizmet ederken nelere dikka etmeliyiz?

İhlâs, yapılan işlerde yalnızca Allâh’ın rızasını gözetmektir. İhlâs ile yapılan ameller, hizmetler,  hak katında yücelmenin en keskin yoludur. Öyle ki, ihlâs ile yapılan bir su taşıma hizmetin ecri, nafile ibadetlerden fazla olabilmektedir.

Yapılan hizmetin Hak katında mak­bûl olması, bazı şartları yerine getirmeye bağlıdır. Buna göre makbul bir hizmet; ihlâs, merhamet ve diğergâmlık dolu bir gönülle mahlûkâta yönelmek sûretiyle Allâh rızâsının aranması­dır. Yâni hizmet, herhangi bir şahsî menfaat gözetmeksizin samîmî ola­rak yapılmalı ve onunla âhiret kazancı hedeflenmelidir. Böyle olduğu takdîrde hadîs-i şerîfte bahsedilen bir «yarım hurma» dahî ebedî kurtuluşa vesîle olur.

HİZMET EDEN HİZMETE NAİL OLUR?

İslâm ahlâkının esâsını, Cenâb-ı Hakk’a aşk ve ihlâs ile yönelişte; bu yönelişin en mühim nişânını da hiç şüphesiz “hizmet”te bulu­ruz. Zîrâ «hizmet eden himmete nâil olur» düstûrunca hizmet, gönülleri ilâhî zirvelere ulaştıracak müstesnâ ve ulvî bir basamaktır.

.Öyle bir basamak ki, ilâhî vuslat ve sonsuz mükâfâta mazhar olanların cümlesi, peygamberler ve evliyâ, hep bu basamağın üzerinde yücelmişlerdir. Yâni ömürleri boyunca Hazret-i Peygamber -sallallâhu aleyhi ve sellem-’in:

“Bir kavmin efendisi, onlara hizmetkâr olandır...” (Deylemî, Müsned, II, 324) hadîs-i şerîfinin müşahhas nümûneleri olmuşlardır.

Buna göre kullar için zirvelerin yolu ve ebediyet kazancı, samîmî bir gönülle yapılan hizmetlerden geçmektedir. Öyle ki, yerine göre ilâhî rızâya muvâfık küçük bir hizmet, nice nâfile ibâdetlerden üstün olabilmektedir.

Nitekim sıcağın pek şiddetli olduğu bir seferde Hazret-i Peygamber -sallallâhu aleyhi ve sellem- uygun bir yerde konaklamışlardı. Sahâbenin bir kısmı oruçlu, bir kısmı değildi. Oruçlu olanlar yorgunluktan uykuya daldılar. Oruçlu olmayanlarsa, oruçlulara abdest için su taşıdılar ve gölgelenecek çadırlar kurdular. Ancak iftar vakti olunca Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem-:

“–Bugün, oruç tutmayanlar (daha fazla) ecre nâil oldu.” (Müslim, Sıyâm, 100-101) buyurdu.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş / Vakıf İnfak Hizmet

İslam ve İhsan

HİZMET NEDİR?

Hizmet Nedir?

HİZMET NEDİR? HİZMETİN TANIMI

Hizmet Nedir? Hizmetin Tanımı

HİZMET ETMEKLE MESULÜZ

Hizmet Etmekle Mesulüz

İSLAM’A HİZMET AHLAKI

İslam’a Hizmet Ahlakı

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.