Allah Ne Demektir?

Allah ismi ne anlama gelir? “Allah” ismi yerine başka isimler kullanmak caiz midir? Allah isminin anlamı ve özellikleri.

“Lafza-i celâl” denilen Allah kelimesi, Cenâb-ı Hakk’ın zat, sıfat ve fiillerini hep birlikte ifade eder. Bütün kemal sıfatları bu kelimede toplanmıştır. Dilcilerin kuvvetli görüşüne göre, bu kelime Arapça olup, herhangi bir kelimeden türemiş değildir. Yalnız Cenâb-ı Hakk’a ait özel isimdir. İkil veya çoğulu yoktur. Bir dilde, cinsleri olan varlıkların isimleri çoğul yapılabilir. Ancak çeşitli dillerde Allah Teâlâ’nın değişik isimleri olabilir. Türkçe’de Tanrı; Farsça’da Hudâ ve Yezdân; İngilizce’de God; Fransızca’da Dieu gibi isimler her ne kadar Allah isminin yerine geçmezse de ilâh, rab, ma’bud, mevlâ gibi âyet ve hadislerde geçen Allah’ın diğer isimlerinin yerine kullanılabilir. Arapça’da ilâhın çoğuluna “âlihe”; rabbın çoğuluna “erbâb”; Farsça’da Hudâ’nın çoğuluna “Hudâyân” denildiği gibi, Türkçe’de de “ilâhlar, rabler, ma’budlar ve tanrılar” şeklinde çoğul yapılır. Bu yüzden de tanrı kelimesi, tam olarak Allah kelimesinin yerini tutmaz.

Buna göre, İslâm’ın temel ilkesi olan, “Lâ ilâhe illâllah (Allah’tan başka ilâh yoktur)” tevhid kelimesi, tercüme edildiği zaman “(İlâhtan başka ilâh yoktur)” şeklini alır ki, Allah kelimesi “ilâh” kelimesiyle tercüme edilmiş bulunur. Bu da yanlış bir tercüme olur. Çünkü ilâh cins isim, Allah ise özel isimdir. “Tanrıdan başka Tanrı yoktur” tercümesinde de aynı yapıyı görmek mümkündür. Ancak bu durum, yüce yaratıcı kastedilerek başka isimlerin kullanılamayacağı anlamına gelmez. Cenâb-ı Hakk’ın doksan dokuz isminin bulunması ve Kur’an-ı Kerim’de en güzel isimlerin O’na ait olduğunun bildirilmesi,[1] bu isimlerden arzu edilenle veya istenilecek konuya uygun olarak seçilecek bir isimle dua etmenin caiz olduğunu gösterir. Bu isimlerin başka dile tercümesi mümkündür. Bunlardan her biri Cenâb-ı Hakk’ın sıfatlarıyla yakından ilgili ve genel olarak onlardan alınan isimlerdir.

Dipnot:

[1] bk. A’râf, 7/180; İsrâ, 17/110, Tâhâ, 20/8; Haşr, 59/24.

Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslam İlmihali, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

ALLAH'A İMAN NEDİR?

Allah'a İman Nedir?

ALLAH İSMİNİN ANLAMI, FAZİLETLERİ VE SIRLARI

Allah İsminin Anlamı, Faziletleri ve Sırları

ALLAH İNANCI NEDİR?

Allah İnancı Nedir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • güzel yazi olmus allah razi olsun

    allahıma kurban olurum

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.