Allah Onların Yaptıklarından Razı Oldu

Peygamber Efendimiz (s.a.v) kimleri hangi amellerinden dolayı müjdeliyor? Allah (c.c) onların hangi amellerinden razı oluyor? İbretlik hadise...

Ebû Hureyre -radıyallâhu anh-'ın rivâyetine göre; bir adam Peygamber Efendimiz, -sallallâhu aleyhi ve sellem-'e gelerek:

"- Ey Allâh'ın Rasûlü! Ben açım." dedi.

Rasûlullâh Efendimiz, hanımlarından birine haber salarak yiyecek bir şeyler göndermesini istedi. Fakat mü'minlerin annesi:

"- Seni peygamber olarak gönderen Allâh'a yemin ederim ki, evde sudan başka bir şey yok." dedi.

Diğer hanımlarının da aynı durumda olması üzerine Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ashabına dönerek:

"- Bu gece bu şahsı kim misafir etmek ister?" diye sordu.

Ensardan biri:

"- Ben misafir ederim, yâ Rasûlallâh!" diyerek o yoksulu alıp evine götürdü. Eve varınca hanımına:

"- Evde yiyecek bir şey var mı?" diye sordu. Hanımı:

"- Hayır, sadece çocuklarımın yiyeceği kadar bir şey var." dedi. Sahabî:

"- Öyleyse çocukları oyala. Sofraya gelmek isterlerse onları uyut. Misafir içeri girince de lambayı söndür. Biz de sofrada yiyormuş gibi yapalım." dedi.

Sofraya oturdular. Misafir karnını doyurdu; onlar da aç yattılar.

Sabahleyin o sahabî Peygamber -sallallâhu aleyhi ve sellem-'in yanına gitti. Onu gören Rasûl-i Ekrem -sallallâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:

"- Bu gece misafirinize yaptıklarınızdan Allâh Teâlâ ziyâdesiyle memnun oldu." (Buharî, Menâkıbu'1-ensar, 10; Tefsîru sûre (59), 6; Müslim, Eşribe, 172)

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Altınoluk Dergisi, 183. SAYI | 2001 Mayıs

İslam ve İhsan

ÎSÂR NEDİR?

Îsâr Nedir?

CÖMERTLİK VE İSAR NEDİR?

Cömertlik ve İsar Nedir?

İSAR İLE İLGİLİ HADİSLER

İsar ile İlgili Hadisler

CÖMERTLİK VE İSAR ARASINDAKİ FARK NEDİR?

Cömertlik ve İsar Arasındaki Fark Nedir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.