Allah Rızası İçin İyilikler Yap!

İnfak

Al-i İmran 181. ayet niçin nâzil olmuştur?

Cenâb-ı Hak buyuruyor:

Bismillâhirrahmânirrahîm.

“Gerçekten Allah fakir, biz ise zenginiz” diyenlerin sözünü andolsun ki Allah işitmiştir. Onların (bu) dediklerini, haksız yere peygamberleri öldürmeleri ile birlikte yazacağız ve diyeceğiz ki: Tadın o yakıcı azabı!” (Âl-i İmrân, 181)

Rasûlullah (s.a.v.) Efendimiz buyurdular:

“Her sene temizlenmeyen (zekâtı verilmeyen) mal hayırdan uzaktır…” (Deylemî, hadis no: 6395)

Rivâyet edilir ki: Hz. Peygamber (s.a.v.) Hz. Ebûbekir’i, Kaynuka oğullarına, kendilerini Müslüman olmaya, namaz kılıp, zekât vermeye ve Allah’a güzel bir borç takdim etmeye (Allah rızâsı için iyilikler yapmaya) çağıran bir mektupla gönderdi. Hz. Ebûbekir bir gün, bunların okullarına geldi ve Finhâs b. Arûza adlı Yahûdînin etrafına toplanmış olduklarını gördü. Bu zât, Yahûdî âlimlerindendi ve yanında Uşeyyi’ adlı bir başka bilgin daha vardı. Hz. Ebûbekir, Finhâs’a:

“Allah’dan kork da Müslüman ol. Vallahi Muhammed’in, Allah tarafından hakkı getirmiş bir Allah Rasûlü olduğunu biliyorsun. Bunun, yanınızdaki Tevrat’ta yazılı olduğunu biliyorsun. Îmân ve tasdik et! Allah’a güzel bir borç takdim et (Allah için iyilik et, hayır hasenatta bulun) ki seni cennete soksun, sevabını kat kat versin!” deyince, Finhâs:

“Yâ Ebubekir, Rabbimizin bizden borç para istediğini iddiâ ediyorsun! Oysa, ancak fakirler zenginlerden borç para ister. Eğer dediğin gerçek ise, bu takdirde Allah fakir, biz zenginiz. Allah ribâyı (fâizi) size yasaklıyor, bize ise veriyor. Zengin olsa idi, ribâyı bize verir miydi?” dedi. Ebûbekir (as), bu sözlere kızıp Finhâs’ın suratına şiddetli bir darbe indirerek şöyle dedi:

“Canımı elinde tutan Zât’a yemin ederim ki aramızdaki andlaşma olmasa idi ey Allah’ın düşmanı, senin boynunu vururdum.” Bunun üzerine Finhâs Hz. Peygamber’e gidip Ebûbekir’i şikâyet etti ve kendisinin böyle bir şey söylemediğini iddiâ etti. İşte bu âyet-i kerîme, Finhâs’ın iddiâsını reddetmek ve Ebûbekir’i tasdik etmek için nâzil olmuştur. (İsmail Hakkı Bursevî, Rûhu’l-Beyân,3.Cilt 417-418. Sayfa. Erkam Yay.)