Allah’a Şükreden Bir Kul Olmayayım mı?
Hz. Aişe (r.a) ve Peygamber Efendimiz (s.a.v.) arasında geçen soru, cevap ve ders almamız gereken bir hadisi şerif. Peygamberimiz (s.a.v) en sevgili iken neden kendini bu kadar yoruyordu? Hadisi şerifi nasıl anlamalı ve amel etmeliyiz?
Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem geceleyin kalkıp ayakları şişinceye kadar namaz kılardı. Bunun üzerine ona:
- Yâ Resûlallah! Senin geçmiş ve gelecek bütün hataların bağışlandığı halde niye böyle kendini yoruyorsun? dedim.
Bana cevâben:
- “Allah’a şükreden bir kul olmayayım mı?” buyurdu. (Buhârî, Tefsîrû sûre (48), 2; Müslim, Münâfikîn 81. Diğer kaynaklar için bk. 1163 numaralı hadis.)
- Hadisi Nasıl Anlamalıyız?
Peygamber Efendimiz’in geceleri kendisini yorgun düşürecek şekilde ibadet etmesi, ayakları çatlayıncaya veya baldırı şişinceye (Buhârî, Teheccüd 6) kadar uzun süre kıyamda kalması Hz. Âişe annemizi pek üzüyordu. Onun günah korkusuyla veya bağışlanma arzusuyla ibadet ettiğini düşünüyordu. Bu sebeple Resûl-i Ekrem Efendimiz’e Fetih sûresinin ikinci âyetindeki “Allah, senin geçmiş ve gelecek kusurlarını bağışlar” müjdesini hatırlattı. “Allah senin geçmişte yaptığın, gelecekte yapabileceğin bütün hatalarını bağışladığı halde kendini niçin bu kadar yoruyorsun?” diye sordu. Allah’ın Resûlü de, bu büyük lutuf karşısında sessiz kalamayacağını, Cenâb-ı Hakk’ın kendisine verdiği bu bağışlanma nimetine elinden geldiğince, gücü yettiğince şükretmenin bir kulluk görevi olduğunu söyledi. Bir önceki babda da açıklandığı üzere, iyiliğe ancak iyi insanların teşekkür edeceğini hatırlattı.
Hayatının uzun bir döneminde saatlerce ayakta kalarak ibadet etmekten derin zevk alan Resûl-i Ekrem Efendimiz, Hz. Âişe annemizin belirttiğine göre, kilosu artınca oturarak namaz kılmaya başladı. Uzun süre oturduğu yerden okur, secde edeceği zaman ayağa kalkar, bir müddet daha okuduktan sonra rükûa ve secdeye varırdı [Buhârî, Tefsîru sûre (48), 2].
99 numarayla Mücâhede bahsinde geçmiş olan hadisimizin açıklamasında belirtildiği üzere peygamberlerin hataları bizim hatalarımız gibi değildir. Yapılması daha sevap olanı yapacak yerde onu bırakıp sadece sevap olanı yapmaları veya küçük yanılgıları peygamberler için hata sayılmıştır. Yoksa Peygamberler kasten günah işlemezler.
- Hadisten Çıkarmamız Gereken Dersler Nelerdir?
- Peygamber Efendimiz, Cenâb-ı Hakk’ın lutuflarına şükretmek üzere geceleyin çok ibadet ederdi.
- İyiliğe teşekkür, insânî bir görevdir.
- Nimetlerinden dolayı Allah’a şükretmenin çeşitli yolları vardır. Bu şükür dille de ifade edilebilir; Efendimiz’in yaptığı gibi geceleyin ibadet etmek suretiyle de olabilir.
- Peygamber Efendimiz, bu uygulamasıyla, gece ibadetinin, kulluğu en iyi ifade etme tarzı olduğunu göstermiştir.
Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları
YORUMLAR