Allah’ı Nasıl Tanıdın?
Büyüklerden birine, “Allâh’ı nasıl tanıdın?” diye sorulması üzerine verdiği cevap.
Atâullah İskenderî -rahmetullâhi aleyh- şöyle buyurur:
“ALLAHI NASIL TANIDIN?”
Kalp gözün iki dünyada da el-Vâhid olandan başkasını görmesin, bütün varlıkların cenâze namazlarını kılıver. Böylece senin için övgü ile yergi aynı olsun da insanların seni yermesini senin için bir te’dib ve uyarı olarak, seni övmelerini de bir imtihan (fitne) olarak göresin. Nitekim onların dilleri övgü ya da yergi için ancak Allâh’ın emriyle hareket ederler. Eğer sende nefse velev ki zerre miktarınca olsun bir destek varsa, sen yalan iddia sahibisin ve şeytanın da seni yoldan çıkartıyor.
Sendeki irâdeyi senin bir irâden olsun diye yaratmadı. Fakat onun irâdesi seninkini geçersiz kılsın diye yarattı. Böylece sen irâden olmadığını anlarsın. Aynı şekilde sendeki tedbiri sürekli olarak ona sahip olasın diye var kılmadı. Onu sende yarattı ki sen tedbir alasın, o da tedbir alsın ve senin değil onun tedbiri gerçekleşsin. Bu yüzden büyüklerden birine “Allâh’ı nasıl tanıdın?” diye sorulunca: “kararlarımı bozmasıyla” demişti.
Kaynak: Mehmet Lütfi Arslan, Marifet Meclisleri, Erkam Yayınları