Allah’ın (cc) Nîmetlerini Tefekkür
Cenâb-ı Hakk’ın bize olan en büyük lûtufları, bunca mahlûkât içinde “insan” olarak yaratılıp, müslüman bir çevrede dünyaya gelmemizdir. Bundan daha büyüğü ise Kur’ân-ı Kerîm’e muhâtap ve Peygamber Efendimiz’e ümmet olmamızdır.
Rasûlullah bizler için, Kur’ân’ın davranışlara akseden fiilî ve mükemmel bir örneğidir. Bizlere Kitâb’ı ve hikmeti öğretir ve iç âlemimizi berraklaştırır. Sadece bu nîmetlerin kadrini hakkıyla idrâk edebilsek, şükür secdesinden başımızı kaldırmamamız gerekir.
Cenâb-ı Hakk’ın ihsanları bunlarla da sınırlı değildir. O’nun pek çok nîmetleri, biz kulları üzerine her an âdeta sağanak hâlinde yağmaktadır. Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur:
“Allah; «Sen infâk et ki, Ben de sana infâk edeyim.» buyurdu. Allâh’ın hazineleri geniştir. Bütün mahlûkâta verdiği rızıklar O’nun hazinesinden hiçbir şey eksiltmez. O, gece gündüz ardı arkası kesilmez infaklarda bulunur. Semâ ve Arz’ı yarattığı günden beri Allâh’ın infâk ettiği şeyleri düşünün! Bunlar, O’nun mülkünden hiçbir şey eksiltmemiştir.” (Buhârî, Tefsîr 11/2, Tevhîd 22)
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Tefekkür, Erkam Yayınları, 2013