Allâhümme Musarrife’l-Kulûb! Sarrif Kulûbenâ Alâ Tâatik Duası
Peygamber (s.a.v.) Efendimizin kalbin öneminden bahsederken ettiği “Allâhümme musarrife’l-kulûb! Sarrif kulûbenâ alâ tâatik" duasının anlamı.
Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle dua etti:
“Allâhümme musarrife’l-kulûb! Sarrif kulûbenâ alâ tâatik: Ey kalpleri yönlendiren Allahım! Kalplerimizi sana itaate yönelt!” (Müslim, Kader 17. Ayrıca bk. Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 168)
Hadisi Nasıl Anlamalıyız?
Hadisimizin râvisi Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallahu anh bir gün Resûl-i Ekrem Efendimiz’i kalbin mâhiyetinden bahsederken dinledi. Allah'ın Resûlü “Bütün insanların kalpleri, tıpkı tek bir kalpmiş gibi Allah’ın iki parmağı arasındadır. Onu dilediği yöne çevirir” buyurduktan sonra yukarıdaki hadiste gördüğümüz şekilde Allah Teâlâ’ya niyazda bulundu.
Şüphesiz biz Allah Teâlâ’yı ancak O’nun kendisini bize tanıttığı kadar biliriz. Daha fazla bir şey söylemeye ne ilmimiz ne de idrâkimiz yeter. Peygamber Efendimiz Allah Teâlâ’nın her şeye gücünün yettiğini, yaratılan her şeyin O’nun idaresi altında olduğunu, her şeye dilediği gibi hükmettiğini, hatta kalpleri bile O’nun yönettiğini mecâzî bir ifadeyle anlatmıştır. Parmaklarla ilgili bu mecâzî anlatıma zaman zaman biz de başvurarak “Ben falanı parmağımın ucunda oynatırım” deriz. Peygamber aleyhisselâm Allah Teâlâ’nın, sonsuz kudretiyle kalpleri dilediği yöne çevirdiğini belirttikten sonra bir niyazda bulunarak, Allahım, mademki her şey gibi kalpleri de sen yönetiyorsun, öyleyse kalplerimizi başka yöne değil, hep sana ibadete ve itaate çevir, diye dua etmiştir.
YÂ MUKALLİBE’L-KULÛB! SEBBİT KALBÎ ALÂ DÎNİK DUASI
Resûl-i Ekrem Efendimiz sık sık şöyle dua ederdi: “Yâ mukallibe’l-kulûb! Sebbit kalbî alâ dînik: Ey kalpleri çeviren Allah! Kalbimi dininden ayırma!” Efendimiz’in hizmetkârı Enes İbni Mâlik onun böyle dua ettiğini duyunca:
- “Yâ Resûlallah! Biz sana ve senin getirdiğin dine inandık. Yoksa bizim imanımızın değişeceğinden mi korkuyorsun?” diye sordu. O zaman Resûl-i Muhterem Efendimiz:
- “Kalpler Allah’ın iki parmağı arasındadır. Onları dilediği gibi evirip çevirir” buyurdu (Tirmizî, Kader 7).
Burada bir de konumuzla ilgili olarak Ebû Mûsâ el-Eş‘arî radıyallahu anh’ın rivayet ettiği bir başka hadisi hatırlayalım. Buna göre Allah'ın Resûlü: “Kalp, rüzgârların çölde bir sağa bir sola savurduğu kuş tüyü gibi şekilden şekle girer” (İbni Mâce, Mukaddime 10; Ahmed İbni Hanbel, Müsned, IV, 408, 419) buyurmuştur. Korkunç çöl rüzgârları karşısında bir kuş tüyü ne kadar güçsüz, ne kadar zavallı ise, insan kalbi de çeşitli etkenler karşısında o derece çâresizdir. Zaten kalp, bir halden bir hâle geçerek değişmek demektir. Bugün hayır yapmak isteyen kalp, yarın şerri arzu edebilir. Aynı şekilde şimdi kötülüğe muhabbet duyan bir kalbin bir müddet sonra iyi ve güzele yönelmesi mümkündür. İşte bu sebeple Resûl-i Ekrem Efendimiz’in bu derin mânalı dualarını dilden düşürmemelidir.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Bütün kalpler Allah Teâlâ’nın yönlendirmesine tâbidir. Onları istediği yöne çevirir.
2. Bu sebeple O’ndan, tıpkı Efendimiz gibi, kalplerimizi kendine ibadete ve itaate yönlendirmesini, dininden ayırmamasını istemeliyiz.
Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları