Almanya'da 7 Ekim'den Bu Yana Yaklaşık 40 Camiye Saldırı Yapıldı

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Sekreteri Eyüp Kalyon, Almanya'da yılın başından bu yana camilere yönelik 81 saldırı düzenlendiğini, bunların yarısının İsrail ile Filistin arasındaki çatışmaların başladığı 7 Ekim'den itibaren gerçekleştiğini söyledi.

Kalyon, Köln'deki DİTİB Genel Merkezi'nde Almanya'daki Müslümanların durumunu Anadolu Ajansı muhabirine değerlendirdi.

Almanya'da camilere yönelik saldırılarda, özellikle İsrail ile Filistin arasında yaşanan çatışmaların başlamasından sonra ciddi artış olduğunu belirten Kalyon, artan saldırılardan endişe duyduğunu dile getirdi.

Kalyon, yetkilileri önlem almaya çağırarak, "Camilerimiz farklı saldırılara maruz kalmaktadır. Ayrımcılıkla mücadele büromuz, yılın başından bu yana toplam 81 camiye yönelik saldırı tespit etti. Bu saldırıların yarısı ise 7 Ekim'den sonra yaşanmış." dedi.

Bu saldırılarda, kamuoyunda Müslümanlarla ilgili kullanılan dil ve söylemlerin etkili olduğunu vurgulayan Kalyon, "Camilerimize Neonazi işretleri çizilmektedir. Diğer yandan kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim yakılarak camilerin önüne atılmaktadır. Sadece bulunduğumuz Kuzey Ren Vestfalya (KRV) eyaletinde toplam 7 camimize posta yoluyla domuz eti parçaları ve yakılmış Kur'an sayfalarıyla birlikte hakaret ve tehdit mektubu yollanmıştır. Bu açık bir provokasyondur." diye konuştu.

Kalyon, Alman hükümetinden beklentilerini de dile getirerek, şunları kaydetti:

"Hükümetten beklentimiz, bu zor süreçte diğer mabetlerde olduğu gibi camilerin güvenliğini her daim sağlamalarıdır. Dinimizi özgürce yaşayabilmemiz için camilerimizin güvenliğinin sağlanmış olması gerekiyor. Söylem ve eylemin arasında çok büyük bir mesafe yok. Almanya'da göçmen, Müslüman ve özellikle başörtü takan hanımefendilere yönelik nefret dili kullanıldığını görmekteyiz."

Cami yöneticilerinin, saldırılar karşısında metanetini koruduğuna işaret eden Kalyon, "Cami yöneticilerimiz sağduyulu duruş sergilemişlerdir. Hem bu tür provokasyonlar karşısında toplumsal barışa işaret etmişler hem de hızlı şekilde emniyet güçlerine bilgi verip, saldırıların takipçileri olmuşlardır." değerlendirmesinde bulundu.

Kalyon, "Saldırıları tespit ediyor, yıllık raporlarımızı yazıp yayımlamakla beraber, özellikle kamuoyuna ve siyasetçilere bu konudaki endişelerimizi ve hassasiyetlerimizi her zaman aktarıyoruz. Fakat şunu söylemem gerekiyor, yazılan ve söylenen tehditler bizi korkutmuyor." dedi.

Eyüp Kalyon, saldırılar nedeniyle camilere yönelik güvenlik önlemlerini en üst seviyeye taşıdıklarını ve emniyet güçleriyle sürekli irtibatta olduklarını kaydetti.

Almanya'daki Müslümanların her zaman çözümün parçası olmaya gayret ettiğini aktaran Kalyon, "Bizler Almanya'da dinimizi yaşamaya, Allah'a inancımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Bu saldırılar sonucunda oluşabilecek tehlikelere de işaret ediyoruz ve ondan dolayı da DİTİB olarak topluma olumlu manada katkı sunmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.