Altın, Gümüş veya Döviz Satışında Uyulması Gereken Şartlar Var mıdır?
İslam hukukuna göre altın, gümüş veya döviz satışında (sarf) uyulması gereken özel şartlar var mıdır?
Sarf sözlükte, parayı bozdurmak, harcamak, çevirmek demektir. Bir fıkıh terimi olarak; altın, gümüş veya diğer nakit paraların kendi cinsiyle veya başka para cinsleriyle değişimini ifade eder. Fıkıh kaynaklarında büyû’ (alış-veriş) konusu ile sarf konusu ayrı başlıklar altında yer alır. Bunun nedeni şudur. Alış verişlerde vade, selem, seçim hakkı gibi geniş bir serbest alan olduğu halde, sarf akdinde iki bedelin peşin ödenmesi, araya vadenin girmemesi şartı aranır.
Hadiste şöyle buyurulur: “Altın ve gümüşten peşin olmayanı peşin karşılığında satmayınız.” [1] Buna göre, altın, gümüş veya para mübadelesinde, taraflar meclisten ayrılmadan önce, iki bedelin de teslim edilmesi gerekir. Aksi halde vadeye dayalı “nesîe ribası” meydana gelir. Nitekim Hz. Ömer döneminde, Mâlik İbn Evs (r.a) yüz dinar altın parayı, gümüş paraya çevirmek üzere Talha İbn Ubeydillah (r.a) ile pazarlık yapmıştı. Altın paraları teslim alan Talha, bedeli olan gümüş paraları, adamı dışardan gelince vereceğini söyledi. Pazarlığı izleyen Hz. Ömer müdahale ederek, eve girip çıkıncaya kadar bile olsa birbirinizden ayrılmayın, çünkü Allah’ın Rasûlü şöyle buyurdu, diyerek aşağıdaki altı madde hadisini nakletmiştir: “Altını altınla, gümüşü gümüşle... peşin misli misline mübadele edin. Cinsler farklı olunca, peşin olmak şartıyla dilediğiniz gibi satış yapınız.” [2]
Cinsler bir olunca miktarların da aynı olması gerekir. Nitekim sahabîlerden birisi, Hayber fethi sonrasında, altın parayla, altın işlemeli bir gerdanlık satın almak istemişti. Hz. Peygamber gerdanlıktaki altınların çıkarılmasını ve aynı miktardaki altın para ile satılmasını, geri kalan kısmına da değer konularak satılmasını istemiştir.[3]
Buna göre, bir sarraf eski altını satarak bunun yerine yeni altın satın almak isteyen müşteriden, öncelikle eski altını para karşılığını hesaplayarak satın alır, daha sonra bu para ile yeni altından tutarı kadar verir. Aksi halde aynı cins altını fazlalıklı mübadele faiz olur.
Döviz cinsleri de dahil olmak üzere, piyasada her para birimi, kendi içinde bir cins oluşturur. Bütün paralar, kendi içinde bir cins sayılır ve birbiri ile ancak peşin olarak mübadele edilebilir. Çünkü bu tür işlemleri faizli olmaktan çıkaran en önemli kriter, bedellerden herhangi birinin vadeye bağlanmamasıdır. Buna göre Türk lirası, dolar, mark ve euro gibi farklı cinsten paralar birbiriyle günün rayiç kuru üzerinden ve peşin olarak mübadele edilir.
Dipnotlar:
[1] Buhârî, Büyû’, 78; Müslim, Müsâkât, 81, 83; Tirmizî, Büyû’, 24. [2] Buhârî, Büyû’, 76. [3] Müslim, Müsâkât, 17.
Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delileriyle İslam İlmihali, Erkam Yayınları