Altınoluk Dergisinin Ağustos 2023 Sayısı Çıktı

Altınoluk dergisinin 450. sayısı çıktı. Altınoluk dergisinin Ağustos 2023 sayısı “Modern Zamanlarda Derviş Olmak” kapağıyla yayınlandı.

“Modern Zamanlarda Derviş Olmak” başlığıyla çıkan Altınoluk dergisinin 450. sayısının sunuş yazısı şöyle takdim edildi.

BİR MODERN ZAMAN DERVİŞİ

Derviş, medeniyetimizin en güzel kelimelerinden birisidir. Bu kelimenin içini doldurabilen insan şu âleme gelmiş en güzel insan tiplerinden birisi oluverir. Ne var ki dervişliği herkes sevmez. Kiminin gönlünde ılık esintiler estiren bu kelime kiminin de suratını buruşturur. Biz her iki taifeye de tebessümle selam ederek bu sayımızda dervişliği ele almaya karar verdik. Çünkü dervişliği modern zamanlarda muhtaç olduğumuz örnek kişilik tipi olarak görüyoruz. Bu kararımıza bir modern zaman dervişi olarak yaşadığına şahit olduğumuz Hacı Abdülbaki Oral ağabeyimizin vefatı vesile oldu.

Hacı Abdülbaki Oral ağabeyimiz sevenlerinin ifadesiyle kardeşlerinde fani olmanın en güzel örneğini sergilemiş bir dervişti. Tanımış herkesin ittifakıyla da derviş kelimesinin ihtiva ettiği bütün güzellikleri şahsında cem etmişti. Bunlar içinde şüphesiz en çok ışıldayanı samimiyetiydi. Muhterem Osman Nûri Topbaş Hocamızın ifadesi ile “onun bütün hayatı samimiyetinin bereketi” olmuştu. Sohbetle, gayretle, hasretle, ihlasla ve aşkla temayüz etmiş Abdülbaki ağabeyimiz bu güzel hasletlerle yaşadı ve göçtü, mekânı cennet olsun.

Hacı Abdülbaki Oral ağabeyimiz ALTINOLUK dergimizin ilk gününden bu yana Ankara temsilciliğini deruhte etmişti. İyi kazanan bir çantacı esnafı iken “gül alıp gül satmak” gayesi ile kıt kazançlı dergi bayiliği ve kitap işine girmişti. Hâce Musa Efendi Üstadımızın açtığı bu yolda hizmeti en büyük şeref bilmiş, son nefesine kadar, bir gönle daha, izinde gittiği Hak dostlarının mesajlarını ulaştırma gayreti içinde olmuştu. Rabbimiz rahmetiyle muamele buyursun, ailesine ve yakınlarına güzel sabırlar versin.

Abdülbaki Oral ağabeyimizin dergimizdeki bir röportajında veciz ifadelerle sıraladığı şu dokuz düstur modern zamanda dervişliğin anayasası hükmündedir: “1. Hüsnü zan büyük bir sermayedir. 2. Müslümanın niyeti amelinden üstündür. 3. Biz birbirimizi sevmeden bize yol vermezler. 4. Hizmetsiz kazanç olmaz. 5. Varidatımız sarfiyatımız kadardır. 6. Ümitleri kırmamak bir mü’minin şiârı olmalıdır. 7. Sabırda sebat edebilmek çok önemli bir irade ister. 8. Kibir, gurur, enaniyet kansere benzer bir illettir. 9. Siz benim adıma günah işlemediniz ben sizin adınıza günah işlemedim, gelin günahsız ağızla birbirimize dua edelim.”

Zavallı bir hesapçıya dönüşmüş modern insanın Abdülbaki ağabeyimizden öğreneceği ne çok şey var. O’nun bütün sıkıntılarına rağmen kardeşleriyle buluşmak, görüşmek ve dertlerine derman olmak için hiçbir fırsatı fevt etmeyen samimiyet ve gayreti hepimize örnek olması gereken en mühim derviş hasletidir. Kendisine tekrar rahmet diliyor, yaşamaktan daha ziyade yaşatmak, sevmekten daha ziyade sevdirmek ve sevindirmek mânâsının hepimize numune olmasını niyaz ediyoruz.

*

Abone kampanyamız başlıyor. Yeni dönemde abone olan okuyucularımıza 12 sayı dergimiz, 12 sayı ALTINÇOCUK yanında bir de Doç. Dr. Murat KAYA Hocamızın kaleme aldığı “İslam’ın Örnek Aileleri” isimli anlamlı bir eser hediye ediyoruz. Cemiyetimizin ve istikbalimizin teminatı aile kurumuna saldırıların arttığı bir dönemde ailelerimiz “İslam’ın Örnek Aileleri” ile buluşmalı ve ideal aile kıvamının nasıl olduğunu öğrenmeli. Öğrenmeden bilemez, bilmeden sevemez, sevmeden de örnek alarak tatbik edemeyiz. Dergimizi tavsiye edeceğiniz en az bir dostunuzla sizi yeniden abonemiz olarak aramızda görmek isteriz. Bir sonraki sayımıza kadar Allah’a emanet olunuz.

Dergiye ulaşmak için tıklayınız...

İslam ve İhsan

DERVİŞ NEDİR? KİME DERVİŞ DENİR?

Derviş Nedir? Kime Derviş Denir?

DERVİŞ NE DEMEK?

Derviş Ne Demek?

DERVİŞ BİR GÖNLE SAHİP OLMAK İÇİN NE YAPMALIYIZ?

Derviş Bir Gönle Sahip Olmak İçin Ne Yapmalıyız?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.