Altınoluk Dergisinin Haziran 2023 Sayısı Çıktı

Altınoluk dergisinin 448. sayısı çıktı. Altınoluk dergisinin Haziran 2023 sayısı “Kulak, Göz, Gönül Koruyan Kurtuldu” kapağıyla yayınlandı.

“Kulak, Göz, Gönül Koruyan Kurtuldu” başlığıyla çıkan Altınoluk dergisinin 448. sayısının sunuş yazısı şöyle...

KORUYAN KURTULDU

Bir virüs ciğerlerimizi tehdit ettiğinde hayat durmuş, insanlar birbirinden kaçar hale gelmişti. Şimdi faydasız bilgi virüsü zihnimizi ve kalbimizi tehdit ediyor ama kimsenin umurunda değil. Hâlbuki olmalı… Ebedi hayatın kaybedilme riskinin yanında sınırlı bir ömrün kaybedilme riski nedir ki… Faydasız bilgi tıpkı bir virüs gibi yayılıyor. Kulak ve gözü kirletip kalbimize sirayet ediyor. Kesif bir buluta dönüşüyor, kalbimizin gözünü tehdit ediyor. Ebedî hayatımızın sigortası o bir çiğnem et nefes alamaz, işitemez, göremez, anlayamaz hale geliyor.

Allah Rasûlü sallallâhu aleyhi ve sellem Efendimiz faydasız bilgiden Allah’a sığınmıştı. Hız ve hazdan başka bir amacı olmayan bilgi salgını ebedi hayatımızı tehdit ediyor, bu bilgi salgınından Allah’a kaçmalıyız. Sağımızdan, solumuzdan, önümüzden, arkamızdan, altımızdan, üstümüzden, göremediğimiz yerlerden; kulağımıza, gözümüze ve gönlümüze dolan sesler ve görüntülerin bizi nasıl bir akıbete duçar kalacağından emin miyiz? Hâlbuki kesin bilgi sahibi olmadığımızın ardına düşmememiz gerekiyor. Çare, kulağımıza, gözümüze ve gönlümüze sahip olmaktan geçiyor.

Sanal dünyanın cazibesi ile selde yuvarlanıp gidiyoruz. Bize Kehf gibi, Hira gibi vahiyle aydınlanmış sekinet ve sükûnet mağaraları lâzım. Mağara; kulağı, gözü ve kalbi vahiyle besleyecek alternatif mekândır. Mağara, neden bu dünyada olduğumuzu Hak penceresinden izah eden dost mecrasıdır. Mağara, sâdıklar ve sâlihler atmosferidir. Mağara; sohbettir, hizmettir, aşktır, muhabbettir, derttir, Allah için gayrettir. Mağara dosttur, dostlardır, dostlarla buluşmadır; her buluşmada gönlü kıpır kıpır ettiren, sadra genişlik veren, sanal hiçbir mecranın vermeye muvaffak olamayacağı o feyiz esintileridir.

Mağara, kulağı, gözü ve gönlü korumamızın vesilesi her hayırlı iş ve oluştur. Mağara, vahyin mecrasıdır. Rabbimiz: Kur’an-ı Kerim’de: “Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi yaptıklarından sorumludur” (İsra, 36) buyuruyor. Ayetin mefhum-u muhalifinden kulak, göz ve gönlün hürriyetinin hakkında kesin bilgi sahibi olduğumuz şeyin peşine düşmek olduğu anlaşılıyor. Kulak, göz ve gönlün bilgi seli ile kurulan ablukadan kurtuluşu kesin bilginin peşine düşmekle olacaktır. Kesin bilgi vahiy ve vahyin en güzel yorumu, En Güzel İnsan Rasûlullah Efendimiz’in hayatıdır.

Kulağı, gözü ve gönlü kendisi ile koruyacağımız, Kur’an ve Sünnet ile aydınlanmış, sanal dünyanın nüfuz edemeyeceği kaliteli uzlet ve halvet ortamlarına ihtiyacımız var. Elinizdeki derginin 40 yıla yaklaşan serencamı bu ihtiyacın her ay farklı bir şekilde ifadesidir. ALTINOLUK, bilgi seli ile boğulan kentin ve kentlinin karşısına vahyin arı duru iklimini sunan alternatif bir mecradır. Öncelikle kulağa hitap eden, gönlü diriltecek sözleri seçen, böylece gözlerin aydınlığı olan dergimizin sekinet çağrısını gönlünüzde hissediniz. Dijital dünyanın ablukası altındaki kulağınız bu çağrı ile dolsun, gözünüz bu çağrı ile ışısın, gönlünüz bu çağrı ile dirilsin. Bu duygu ve düşüncelerle Kurban Bayramı’nızı tebrik eder, bayramın İslam âlemi ve insanlığa hayırlar getirmesini niyaz ederiz. Bir sonraki sayımızda buluşmak ümidiyle Allah’a emanet olunuz.

Dergiye ulaşmak için tıklayınız...

İslam ve İhsan

EBEDÎ KURTULUŞ REÇETESİ

Ebedî Kurtuluş Reçetesi

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.