Altınoluk Dergisinin Kasım 2019 Sayısı Çıktı

Altınoluk dergisinin 405. sayısı çıktı. Altınoluk dergisinin kasım 2019 sayısı “Dijital Dünyaya Ahlâk Lâzım” kapak başlığıyla yayınlandı.

“Dijital Dünyaya Ahlâk Lâzım” kapak başlığıyla çıkan Altınoluk dergisinin 405. sayısı şu şekilde takdim edildi.

SAĞ ELİNDEN YARDIM AL

İşittiği sözleri hafızasında tutamadığını söyleyen bir sahabesine Rasûlullah Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem “sağ elinden yardım al” tavsiyesinde bulunmuşlardı. Yazmak bir anlamda hafızanın sınırlarını genişletmekti. Modern zamanlarda ortaya çıkan bütün teknolojik gelişmeler insanın mevcut kabiliyet ve becerilerinin sınırlarını artıran bir mahiyette tezahür etti. Şimdilerde dijital dünya dediğimiz iletişim ve etkileşim âleminin, bunun da ötesine geçtiğine şahitlik ediyoruz. Sanal gerçeklik kavramı ile artık gerçek olanın da alternatifi üretiliyor. Görme, dokunma, işitme, koklama ve tatma gibi duyularımıza hitap eden bu teknoloji zihnimizde hakikate alternatif, yeni bir gerçeklik meydana getiriyor.

İNSANLAR BİR YARIŞ İÇİNDE

Dünya içinde dünya oluşturmak anlamına gelecek bu gelişmeler ayetin muhteşem ifadesi ile hepsinin mahiyetinin “bir oyun, bir eğlence, bir süs, aranızda karşılıklı bir övünme, çok mal ve evlat sahibi olma yarışı” olması gerçeğini değiştirmiyor. Dijital dünya da son tahlilde bir oyun ve eğlence, afili aletlerle gösterişi yapılan bir süs, daha çok beğeni, tıklama ve görüntülenme sayısı ile bir övünme ve daha çok takipçi ve kullanıcı elde etme yarışından başka nedir ki? Bu dünya da gerçek dünya gibi hesaba, sorguya ve imtihana tabidir. Bu dünyayı da gerçek dünya gibi kurtaracak olan İslam ahlâkının şaşmaz, değişmez ve pörsümez umdeleridir.

DİJİTAL DÜNYAYA AHLÂK LÂZIM

“Dijital Dünyaya Ahlâk Lâzım” başlığı ile işlediğimiz konunun bu zaviyeden ilginizi çekeceğini ümit ediyoruz. Her şeyin çarpıtılabildiği, olmayanın var gibi gösterildiği, algının hakikatin yerini aldığı, sanal olanın gerçeği bastırdığı dijital dünya mayınlı bir yolda yürür gibi dikkatli olmamız gereken bir yerdir. Bu dünyanın oluşturduğu tasavvur çerçevesi göze hitap ettiği için sıkıntılıdır. Bu minvalde Prof. Dr. Mehmet Görmez hocamızla yapılan mülakatı, konuya özgün bir bakış açısı getirmesi itibarıyla özellikle dikkatlerinize arz ederiz.

Muharrem ve Safer’i geçirdik, Rebîülevvel ayına girdik. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’in veladeti ile âlemlerin nura gark olduğu bu ayda hululüyle müşerref olacağımız Mevlid Kandilinizi tebrik eder, muhabbet-i Rasûlullah ile gönüllerimizin hep şad olmasını Rabbimizden niyaz ederiz.

Yeni abone döneminde verdiğimiz hediyemiz “Kitabımız Kur’an Muhtevası ve Faziletleri” isimli eserin dağıtımı devam ediyor. Biz de gönül dostlarımız ile buluştuğumuz yerlerde hem bu faydalı eserin tanıtımını yapıyor, hem de hepimizi pasif izleyicilere dönüştüren dijital dünyaya karşı hakikatin taliplisi aktif okurlar olmanın önemine işaret ediyoruz. Okumak, dijital malumat seline maruz kalmış kalbimiz ve zihnimiz için yegâne kurtuluş vesilesidir. Okumaktan, satırlardan, kitaplardan ve bittabi Altınoluk’tan ayrılmayınız efendim. Mevlâmızdan hayırlar niyaz ediyor, bir sonraki sayıda buluşmak temennisi ile hepinizi Allah’a emanet ediyoruz.

Ayrıntılı bilgi altınoluk.com’da…

 

İslam ve İhsan

DİJİTAL BAĞIMLI BİR NESİL YETİŞİYOR

Dijital Bağımlı Bir Nesil Yetişiyor

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.