Altınoluk’un Bu Ayki Dosyası “Büyük Fitne”

Altınoluk Dergisi bu ay dosya konusu olarak “Büyük Fitne-Tekfir ve Sapkınlığı”nı işliyor. Dosya konusunu irdeleyen birçok yazının yanı sıra Doç Dr. Necati Subaşı ile Diyanet’in “Dindarlık Araştırması” üzerine bir röportaja da yer verilen dergide, İslam ve tasavvuf ölçüsünde Müslümanların bugünkü meselelerine dair birçok yazı bulunuyor.

Altınoluk Dergisi’nde bu ay İslam dünyasını saran fitne ve tekfir sapkınlığı, kendisine göre din tanımlayan IŞİD ve benzeri örgütlerin Müslümanları nasıl tahrif ettiği ve İslam dünyasında yıkıcı bir etki yarattığı tüm yönleriyle irdeleniyor.

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, “Tasavvuf Kur’an ve Sünnet’le Kemale Ermektir” başlıklı makalesinin dördüncü bölümünde “nefis terbiyesi, peygamberlerin vazifeleri, faydasız ilim, mürşid-i kamiller, sünnete riâyet hassasiyeti” konusunu işliyor.

344-ALTINOLUK-KAPAKAhmet Taşgetiren, derginin dosya konusu olan İslam dünyasındaki “Büyük Fitne-Tekfir ve Sapkınlığı”“Kalbini Yardında Mı

Baktın?” hadis-i şerifi çerçevesinde “itham ve isnat”larla Müslümanların içine düştüğü büyük soruna işaret ediyor.

Adem Ergül,  “Allah Adına Kullarına Konum Biçmek” yazısında “Dini kendisi gibi anlayıp yorumlamadığı için başkasına hayat hakkı tanımamayı en hafif ifadesiyle haddini bilmemek, câhil cesareti” olarak tanımlıyor. Yazının devamında “Allah’ın kulları hakkında özellikle iman ve küfür noktasında hüküm vermeyi kendi ahiretini heba etmek” olduğunu vurguluyor.

Prof. Dr. Süleyman Derin, “Müslümana Karşı Merhametli Din Düşmanına Karşı Onurlu” başlıklı makalesinde İslam aleminin büyük bir hercümerç yaşadığı bugünlerde dini sınırlarımızı bize hatırlatıyor.

IŞİD’İN PERDE ARKASINDA NE VAR?

Dünya Gündemi köşesinde yazan Beytullah Demirci, “Batı’nın IŞİD ile İmtihanı ve Türkiye” yazısında Batı’nın IŞİD’e bakış açısını, IŞİD ile mücadelede Türkiye’nin rezervlerini ve IŞİD’e yönelik yapılan operasyonların perde arkasını, Türkiye’ye yönelik yürütülen algı operasyonunu analiz ediyor.

Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan, “Şah Veliyyullah Ed-Dihlevi’ye Göre Dini Tahriften Koruma Gereği ve Tahrif Sebepleri” yazısında bugünün Müslümanları için faydalı tespitler bulunuyor.

Prof. Dr. Ethem Cebecioğlu, Nokta-i Süveyda başlığında Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri’ne göre Nokta-i Süveyda yani siyah noktanın Marifetnâme’de anlatılan özellikleri üzerinde duruyor.

Nurettin Yıldız Hoca, “Gevşemeyin” başlıklı makalesinde Kur’ân’da geçen açık emirlerden biri olan “gevşememek”le ilgili Müslümanın hayatındaki örneklikleri sıralıyor.

Musâhabe bölümünde M. Sâmi Ramazanoğlu’nun (k.s.) Bakara Sûresi Tefsiri’nden “Hac ve Umre”, Ayın Sohbeti’nde Sadık Dânâ’nın (k.s.) “Dünya Hayatı” yazılarına yer veriliyor.

Altınoluk Dergisin’de yer alan diğer makaleler ise şöyle:

Rabia Brodbeck, Ağlayabilseydiniz Anlayabilirdiniz

İdris Arpat, Olması Gerekene Doğru

Ali Rıza Temel, Kâbe’nin Rabbine İbadet

Ahmet Beşer, Hizmet Eri, Hizmet Yeri

Cafer Durmuş, Rabbimin Müşfik Sualleri

Neslihan Nur Türk, Genç Kızlara Tavsiyeler

Mustafa Eriş, Zeml İbni Amr El-Uzri

Murat Kaya, Allah Korkusu

Sezai Engin, İbrahimî Tevekkül

Emre Topoğlu, Bir Gönül Mimarının Ardından

Doç. Dr. Vahit Göktaş, Hacı Gedikli Ağabey İçin

Mehmet Genç, Sadece Boza Markası Ya Da Semt Adı Mı?

Yasin Demirci, Pakistanlı Din Adamı Tahir-ul Kadri

Altınoluk Dergisi ile birlikte kadın ve aile dergisi Şebnem ve çocuklar için Altın Çocuk ekleri hediye olarak veriliyor.

Ayrıntılı Bilgi: www.altinoluk.com

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.