Amellerin Kıymeti Neye Bağlıdır?
Amellerin kıymete neye bağlıdır? Ne yaparsak amellerimiz daha kıymetli hale gelir? Hadis-i şeriflerde bunun için ne buyruluyor? İnsanlara ve Rabbimize karşı amellerimiz daha kıymetli hale gelmesinin sırrı...
Amellere gerçek kıymet veren, onların niyetleridir. Hadîs-i şerifte;
“Ameller niyetlere göre değerlendirilir / kıymet kazanır.” (Buhârî, Îmân, 41; Müslim, İmâre, 155) buyurulmuştur.
Yine hadîs-i şerifte;
“Allah, sizin sûretlerinize (dış görüntünüze) ve mallarınıza bakmaz! Fakat sizin (ihlâs ve takvâ bakımından) kalplerinize ve amellerinize bakar.” (Müslim, Birr, 34)
Yani amelleri kıymetlendiren; kalpteki ihlâstır, niyetteki samimiyettir.
Nitekim;
- Medine’ye hicret edenler Allah ve Rasûlü için hicret ettiler. Fakat bir kişi, evlenmek istediği bir kadının şart koşması sebebiyle Medine’ye göçtü. O kişi, hicret sevabından mahrum kaldı.
- Uhud Harbi’nde, müslümanların safında fakat sadece kabîlesinin şânı için savaşan ve ölen münafık Kuzman, cehennemlik oldu.
- Ardından gelen eziyet verici sözler ve başa kakmalar, bir infâkı iptal eder.
- Riyâ ve süm‘a (fânî insanlar görsün, duysun, konuşsun düşüncesi) ibâdetlerin kabulüne mâni olduğu gibi, Allah muhafaza insanı gizli bir tür şirke düşürür.
- Kalpteki hased, sâlih amelleri odunun ateşi yiyip bitirdiği gibi tüketir.
- Mâlî ibâdetlerde kazanç helâl değilse ibâdet iptal olur. Haram parayla hacca giden kişi, zâhiren ibâdetleri tamamlasa dahî ona; «Lâ lebbeyk!» denir.
- Niyet kötü olunca, bir mescidin adı Dırar (zarar verici fesat yuvası) olmuştur ve yıkılmaya mahkûm olmuştur.
- Niyet kötü olunca ilim, faydasız ilme dönüşür. Allah’tan uzaklaştırır.
Hazret-i Mevlânâ böyle bâtınî ârızaları, suyun içindeki dikenlere benzetir.
“Yıkanmak için dereye girersen, su içindeki dikenin sana zararı dokunur.
Her ne kadar, diken, aşağılarda suyun dibinde gizlenmiştir, görülmemektedir. Ama batınca, suda diken olduğunu anlarsın.
İçimize doğan, bizi rahatsız eden şeytânî düşünceler, hayaller, vesveseler kalbimize batan, görünmez dikenlerdir. Bu dikenler, bir kişiden değil, binlerce kişiden gelip kalbimize batmaktadır.”
Hazret-i Mevlânâ sâlih amellerde zâhirde kalmamamız husûsunda îkāzen şöyle der:
“Keçinin gölgesini kurban etme!..”
Fakat kalpteki niyet hâlis olursa, ameldeki haberdar olunmayan kusurları bile ıslah eder.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Sayı: 162