Anadolu Dervişinin Haccı
Anadolu dervişleri nasıl haccederdi?
Anadolu dervişinin haccı da bambaşka idi. Altı aylık devâsâ bir yolculuk olan hacca, komşu ve akrabalarla helâlleşildikten sonra, kervanlar hâlinde çıkılır, yol boyunca mübârek zâtların türbeleri ziyaret edilirdi. Dönüşte de «hacı» olmanın bütün vakar ve takvâsı muhafaza edilirdi.
HACCA GİDENLER, ORADA KABE’NİN SAHİBİNİ ARASINLAR
Onların haccı, Mevlânâ Hazretleri’nin şu tavsiyesi minvâlindeydi:
“Hacca gidenler, orada Beytullâh’ın sahibini arasınlar. O’nu bulduktan sonra, Kâbe’yi her yerde bulabilirler.”
Yani, hacca giden kişi; Cenâb-ı Hak ile buluşursa, yani her an ilâhî kameranın altında olduğu idrâkine varırsa, ömrünün sonuna kadar her amelini aşk, vecd, istiğrak, tefekkür ve şuur içinde; «sâlih bir amel» hâline getirme gayreti içinde olur.
Hâsılı ecdâdın hayatı, âhirete hazırlık mâhiyetinde bir hayat idi.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Anadolu Dervişinin Gönül Dünyası, Yüzakı Yayıncılık