Anadolu Türk Birliği Nasıl Sağlandı?
15. yüzyılda yaşamış Osmanlı tarihçilerinden Aşık Paşazade’nin kaleminden Osmanlı Devleti’nin Anadolu Türk birliğini sağlayan siyaseti...
Dış siyâsette birçok olağanüstü başarılar sergileyen Yıldırım Bâyezit Han, Anadolu Türk birliği yolunda da büyük adımlar attı. Beyliklerin en büyüğü olan Karamanoğulları’nın büyük bir kısmını Osmanlı’ya ilhâk etti. Ancak bu ilhâk, ahâlînin kendi isteğiyle gerçekleştirilmişti. Nitekim Âşık Paşazâde (tanıtıcı sıfatı konulacak.) bu hakîkati şöyle anlatır:
“...Bâyezit Han, Konya önlerine geldiğinde, şehrin kapıları kapatıldı. Ancak harman vakti olduğundan Konya ovasında her tarafta arpa ve buğday yığınları vardı. Halk, telâşla kaleye sığındığı için bunları içeri alabilmeleri mümkün olmamıştı. Bunu gören Yıldırım Hân’ın askerleri, hisar dibine yaklaşarak Konya halkına seslendiler:
“–Gelin, bize arpa ve buğday satın; atlarımıza yedirelim!” dediler. Halk bu teklife çok şaşırdı, bir anlam veremedi. Birkaç kişi:
“–Bakalım dedikleri doğru mu?” diyerek kaleden çıkıp Osmanlı ordusunun yanına geldi. Durumdan haberdar olan Bâyezit Han, her ihtimâle karşı askerlerine şu tâlimâtı verdi:
“–Bunlar bizim müslüman kardeşlerimizdir. Sakın ola kimseye zulmetmeyin! Kul hakkına riâyetkâr olun; arpa sâhipleri, kendi gönül rızâlarıyla satsınlar!..” dedi.
Böylece gelenler, kendi arzuları istikâmetinde ve talep ettikleri fiyata satış yaptılar. Akçelerini de alarak hiç ummadıkları büyük bir memnûniyetle kaleye döndüler. Konya halkı, bu gözler yaşartan adâlet ve insanlığı görünce, şehrin kapılarını kendi istekleriyle ardına kadar açtı ve Osmanlı’yı içeriye buyur etti. Bu hâdiseyi duyan etraftaki diğer bâzı şehirler de, elçiler gönderip Osmanlı’yı beldelerine dâvet ettiler:
“–Buyrun, gelin! Şehirlerimizi sizler idâre edin!” dediler.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 2, Erkam Yayınları