Ankebût Suresi 26. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Ankebût Suresi 26. ayeti ne anlatıyor? Ankebût Suresi 26. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Ankebût Suresi 26. Ayetinin Arapçası:
فَاٰمَنَ لَهُ لُوطٌۢ وَقَالَ اِنّ۪ي مُهَاجِرٌ اِلٰى رَبّ۪يۜ اِنَّهُ هُوَ الْعَز۪يزُ الْحَك۪يمُ
Ankebût Suresi 26. Ayetinin Meali (Anlamı):
Bunun üzerine Lût, İbrâhim’e iman etti. İbrâhim: “Ben, dinimi yaşayabilmem için Rabbimin emrettiği yere hicret ediyorum. Şüphesiz O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır” dedi.
Ankebût Suresi 26. Ayetinin Tefsiri:
Lût
(a.s.), İbrâhim (a.s.)’ın amca oğludur. Hz. İbrâhim’e iman etmiş, ona destek
olmuş ve sonra peygamber olarak vazifelendirilmiştir. Kavminin bu son derece
katı tavrı karşısında yapacak bir şeyi kalmayan Hz. İbrâhim ise, Kenan diyârına
hicrete karar verdi. Cenâb-ı Hak ona önce oğlu İshâk’ı, sonra İshâk’tan torunu
Yakub’u ihsan etti. Sonraki bütün peygamberler onun zürriyetinden geldi.
Dünyada ona pek çok lutuflarda bulundu. Ateşten kurtulması, sâlih ameller
işlemeye muvaffak kılınması, her zaman hürmetle yâd edilmesi, bütün din
mensuplarının onu manevî önder ve rehber görmeleri, peygamberliğin zürriyeti
arasında devam etmesi ve duası kabul edilerek neslinden Hz. Muhammed (s.a.s.)
gibi bir peygamberin gelmesi bunların bazılarıdır. Allah Teâlâ, onun âhirette
de sâlihler içinde yer alacağını haber vermiştir.
Hz.
Lût’un, pek çirkin günahlara müptela olan kavmiyle mücâdelesi ve bu mücâdelenin
sonuçları da oldukça ibretlidir:
Ankebût Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Ankebût Suresi 26. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...