A'râf Suresi 107. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

A'râf Suresi 107. ayeti ne anlatıyor? A'râf Suresi 107. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

A'râf Suresi 107. Ayetinin Arapçası:

فَاَلْقٰى عَصَاهُ فَاِذَا هِيَ ثُعْبَانٌ مُب۪ينٌۚ

A'râf Suresi 107. Ayetinin Meali (Anlamı):

Bunun üzerine Mûsâ asasını yere attı; o birdenbire apaçık, kocaman bir yılan kesiliverdi.

A'râf Suresi 107. Ayetinin Tefsiri:

Hz. Mûsâ kardeşi Hârûn’la beraber Firavun’a giderek kendisinin Allah’ın bir peygamberi olduğunu, O’nun hakkında doğru olandan başkasını söylemeye hakkı olmadığını, elinde bunu kanıtlayacak sağlam deliller bulunduğunu belirtir. Dolayısıyla İsrâiloğullarını serbest bırakıp kendisiyle beraber göndermesini ister. Zira İsrâiloğulları Mısır’da Firavun’un zulüm ve baskısı altında köle olarak çalışmakta; en adi ve ağır işleri yapmakta idiler. Firavun’nun, sözü edilen delilleri talep etmesi üzerine önce elindeki asayı yere atar; asa birdenbire son derece çevik hareket eden koskocaman bir ejderha kesilir. Bunun peşinden elini cebine sokar çıkarır, esmer olan eli, görenleri hayrete düşürecek şekilde, âdeta filorasan gibi bembeyaz oluverir.

Bunlar Hz. Mûsâ’nın gerçekten peygamber olduğunu gösteren ve ancak ilâhî kudretin tesiriyle olabilecek apaçık delillerdi. Fakat bakalım Firavun ve eşrafının buna tepkisi nasıl oldu:

A'râf Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

A'râf Suresi 107. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...