A'râf Suresi 26. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

A'râf Suresi 26. ayeti ne anlatıyor? A'râf Suresi 26. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

A'râf Suresi 26. Ayetinin Arapçası:

يَا بَن۪ٓي اٰدَمَ قَدْ اَنْزَلْنَا عَلَيْكُمْ لِبَاسًا يُوَار۪ي سَوْاٰتِكُمْ وَر۪يشًا۠ وَلِبَاسُ التَّقْوٰى ذٰلِكَ خَيْرٌۜ ذٰلِكَ مِنْ اٰيَاتِ اللّٰهِ لَعَلَّهُمْ يَذَّكَّرُونَ

A'râf Suresi 26. Ayetinin Meali (Anlamı):

Ey Âdem oğulları! Size hem edep yerlerinizi örtecek bir elbise, hem de giyinip süsleneceğiniz bir elbise indirdik. Takvâ elbisesine gelince, en güzel ve en hayırlı elbise işte odur. Bunlar, insanlar düşünüp öğüt alsınlar diye Allah’ın indirdiği âyetlerdendir.

A'râf Suresi 26. Ayetinin Tefsiri:

Âyet-i kerîme bütün insanlara hitap ederek, insanoğluna elbise nimetinin ihsan edilme sebep ve hikmetini açıklamaktadır. Bunlar; avret yerlerini örtmek, giyinip süslenmek ve giyinmeyi takvâ yani hem bedeni hem de ruhu korumak niyetiyle yapmaktır. Gerçekten de “takvâ elbisesi” yani takvâ hissiyâtı, utanma duygusu ve Allah korkusuyla giyilen ve Allah’ın izniyle maddî manevî her türlü ayıptan, çirkinlikten, zarar ve tehlikeden koruyacak olan “korunma elbisesi”, mutlak mânada iyilik ve faydadan ibarettir. Elbise nimetinden istifade, ancak bununla mümkün olabilecektir. Ayrıca elbisenin var edilmesi, Allah Teâlâ’nın insanlığa olan ikram ve ihsanını, yardım ve rahmetini gösteren delil ve alametlerdendir. İnsanların bunun sebep ve hikmetlerini inceden inceye düşünmeleri, Allah’ın nimetlerinin kıymetini bilip çirkinliklerden sakınmaları beklenir.

Diğer yönden “takvâ elbisesi” ifadesine “iman, sâlih amel, iffet ve haya” gibi mecazi bir mâna vermek de mümkündür. Buna göre giyilen maddi elbise bedenimizi örttüğü, koruduğu ve süslediği gibi, takvâ da ruhumuzu kötü duygu ve düşüncelerden korur ve onu süsler. Bu mecazi mânadan hareketle âyet-i kerîmeden şu incelikleri anlamak da mümkündür:

İnsanın her bir azasından sadır olabilecek kötülükleri, hem dıştan hem de içten örten birer elbise vardır. “Şeriat elbisesi”, koyduğu hükümlerle açıktan açığa meydana gelebilecek kötü fiillerin çirkinliklerini örter. “Tarîkat elbisesi”, belirlediği adâp ve erkanla nefsânî ve hayvânî kötü sıfatların çirkinliğini örtmeye çalışır. “Takvâ elbisesi” ise kalbin, ruhun, sırrın ve hafînin elbisesidir. Kalbin takvâ elbisesi, doğruluk ve samimiyetle Mevlâ’yı talep etmektir. Bu, kişinin dünyaya tamah etmesini önler. Ruhun takvâ elbisesi, Hak Teâlâ’yı gönülden sevmektir. Bununla Hak’tan başkasına bağlanmanın çirkinlikleri gizlenir. Sırrın takvâ elbisesi, Allah’a ulaşma yollarını görüp anlamaktır. Onunla Allah’tan başkalarını görme çirkinliği örtülür. Hafînin takvâ elbisesi ise Hakk’ın zatı ile bâkî olmaktır. Bu da, yaratılmış olmanın getirdiği bir takım çirkinlikleri örter. (Bursevî, Ruhu’l-Beyân, III, 191-192)

Âdem-İblîs kıssası vesilesiyle ademoğullarına verilen ikinci tâlimat şudur:

A'râf Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

A'râf Suresi 26. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.