A'râf Suresi 39. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
A'râf Suresi 39. ayeti ne anlatıyor? A'râf Suresi 39. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
A'râf Suresi 39. Ayetinin Arapçası:
وَقَالَتْ اُو۫لٰيهُمْ لِاُخْرٰيهُمْ فَمَا كَانَ لَكُمْ عَلَيْنَا مِنْ فَضْلٍ فَذُوقُوا الْعَذَابَ بِمَا كُنْتُمْ تَكْسِبُونَ۟
A'râf Suresi 39. Ayetinin Meali (Anlamı):
Öncekiler ise sonrakilere: “Sizin bize hiçbir üstünlüğünüz yoktur. Öyleyse kazandığınız günahların karşılığı olarak tadın azabı!” diyecekler.
A'râf Suresi 39. Ayetinin Tefsiri:
Kâfir
olarak dünyadan âhirete göçenler, cinler ve insanlardan daha önce âhirete
göçmüş olan kâfirlere katılacak, mahşerde hesap görüldükten sonra, bunlara hep
birlikte cehenneme girmeleri emredilecek. Onlar, küfür, isyan ve günahlarının
seviyesine göre gruplar halinde ateşe sevk edilecekler. Nitekim âyet-i kerîmede:
“İnkâr edenler bölük bölük cehenneme sürülecek…” (Zümer 39/71) buyrulur.
Bu gruplardan her biri cehenneme girdikçe, kendinden önce cehenneme girmiş olan
gruba lânet edecek. Burada اَلأخْتُ
(uht) yani kardeş kelimesi kullanılmıştır. Çünkü bunlar dünyada aynı din ve
inancı paylaşmak suretiyle küfürde kardeş olmuşlardı. Grupların ardı ardına
cehenneme girmeleri tamamlanıp hepsi orada bir araya gelince aralarında
muhtelif konuşmalar olacak. Burada o konuşmalardan birine yer verilmektedir.
Anlaşılan o ki, burada konuşanlardan bir grubu dünyada küfür ve sapıklıkta
önderlik yapanlar, bir grubu ise onlara körü körüne tabi olanlardır. Tabi
olanlar, cehenneme kendilerinden önce girmiş önderleri için: “Rabbimiz! Bizi
doğru yoldan işte bunlar saptırdılar; bu sebeple onlara iki kat ateş azabı
çektir” (A‘râf 7/38) diyecekler.
Cenâb-ı Hak da, hem uyan hem de kendilerine uyulan herkese kat kat azap
verileceğini ferman buyuracak. Her iki gruba da kat kat azap verilecek; çünkü
öncekiler ve önderler hem kendileri sapıklık içinde oldukları hem de
başkalarına sapıklık yollarını açtıkları için; diğerleri ise onlara uymaları
yanında fikirleri, malları, güçleri, tutum ve davranışlarıyla onları
destekleyip yüreklendirdikleri, güçlerine güç kattıkları ve sonrakilere kötü
örnek oldukları için kat kat ceza göreceklerdir. Fakat bunun tam olarak
hesabını yapıp neticenin nasıl tahakkuk edeceğini bilmemektedirler.
Cehennemliklere verilecek azabın kat kat olmasına Resûlullah (s.a.s.)’in şu beyânı
daha da bir açıklık getirmektedir:
“İslâm’da iyi bir çığır açan kimseye,
bunun sevabı vardır. O çığırda yürüyenlerin sevabından da kendisine verilir.
Fakat onların sevabından hiçbir şey noksanlaşmaz. Her kim de İslâm’da kötü bir
çığır açarsa, o kişiye onun günahı vardır. O kötü çığırda yürüyenlerin
günahından da ona pay ayırılır. Fakat onların günahından da hiçbir şey
noksanlaşmaz.” (Müslim, Zekât 69)
Küfürde
önderlik yapan ve cehenneme önce giren grup da, dünyada küfür ve isyan, âhirette
ise ceza bakımından kendilerine eşit olduklarını anladıkları sonrakilere,
kazandıkları günahlar yüzünden kendileri için takdir edilen kat kat azabı
tatmalarından başka çarelerinin bulunmadığını söyleyeceklerdir. Hâsılı hepsi
için tam bir perişanlık, tam bir pişmanlık ve tam bir hüsran olacaktır. Böyle
yalancı kâfirlere ne göklerin kapıları açılacak, ne de cennete
girebileceklerdir:
A'râf Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
A'râf Suresi 39. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...