Zikrin lezzetine nâil olabilmek için, kalbi ve dili, tevbe ve istiğfâr ile temizleyip onu kötü sözlerden her dâim muhafaza etmek îcâb eder. Bu takvâ hassâsiyeti
Mûsâ Topbaş Efendi, atâleti hiç sevmezdi. Tasavvufun bir kenara çekilmek olmadığını sık sık hatırlatır, herkesin imkân ve kâbiliyetine göre yapabileceği bir hiz
İlim öğrenmek isteyenler için ilk ve en önemli kural nedir? Bu sorunun cevabını Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) döneminden Osmanlıya, Osmanlı'dan günümüze örnek
Şeytanı ağlatıp uzaklaştıran amel nedir? Kur’an’ı anlama ve yaşamanın fazileti nedir? Asr-ı Saadet döneminden Kur’an’ı yaşamakla ilgili örnekler...
Mürşid-i Kamil kimdir? Cenâb-ı Hak, kâmil insan modelini en mükemmel şekliyle Peygamber Efendimizʼin şahsında insanlığa sergilemiştir. Dolayısıyla en büyük rehb
Hazret-i Mevlânâ, "Yoksul kişi cömertlerin aynasıdır. Sakın aynaya karşı gönül kırıcı sözler söyleyerek onu buğulandırma. Yâni yoksulun gönlüne karşı hassas ol.
Mânevî rehabilitasyon nedir? İnsanlar neden bu kadar çok ruhsal problemler yaşamakta ve sosyololojik patlamalar yaşanmaktadır. Bizleri ruhen etkileyen sebepler
Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, Konya Mevlâna Kültür Merkezinde gençlerin sorularını cevaplandırdı. Aşağıda Peygamber Efendimiz (s.a.v) ne öğretti, nasıl öğretti,
Osman Nûri Topbaş Hocaefendi ile kıymetli vâlidesi Fatma Feride Hanımefendi hakkında yapılan röportaj...
Musa Topbaş Efendi'nin vefâkârlığı dillere destândı. Cenâb-ı Hakk’a ve O’nun Habîb-i Ekrem’ine, muhterem üstâdına, mübârek ecdâdına ve sevenlerine karşı hep vef
İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)
...Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.
“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.
İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)
Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.
Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)
Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.
Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)
Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.
İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.
İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.