cennet   (7041 içerik bulundu)

Cennete Lâyık Bir Evlat Yetiştirebilmenin Yolu

Anne-babaya ilâhî bir emanet olan yavrular, bir nevî üzerinde hiçbir leke bulunmayan bembeyaz bir sayfa gibidir. Peki bu yavrularımızı nasıl muhafaza edip yetiş

Cennetin Şartı

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz cennete girmenin şartını sahabeye anlatıyor ve açıklıyor...

Hz. Adem ve Havva’nın (a.s.) Cennetten Çıkarılmasının Asıl Nedeni

Hz. Adem ve Havva’nın (a.s.) cennetten neden çıkarıldı? Hz. Adem ve Havva’nın (a.s.) Cennetten çıkarılmalarının asıl nedeni nedir?

Cennetin Özellikleri ve Cennet Ehli

Kur’an-ı Kerim’de ve hadislerde cennet nasıl tasvir edilir? Cennetin özellikleri ve cennet ehli ile ilgili ayet ve hadisler.

Cennet Ne Demek?

Cennet nedir, ne anlama gelir? Cennet kelimesinin sözlük anlamı nedir? Cennet kelimesinin anlamı ve cennet ile ilgili cümleler.

Sokullu Mehmet Paşa Camisi’nde ‘Cennetten’ Gelen Parçalar Korunuyor

İslam dininde kutsal sayılan, cennetten geldiği ifade edilen ve ana parçası Kabe’de yer alan “Hacerülesved” taşının 4 parçası, yaklaşık 5 asırdır Sokullu Mehmed

“Cennette Reyyân Denilen Bir Kapı Vardır ki Kıyamet Günü Oradan Ancak Oruçlular Girecek” Hadisi

Cennette sadece oruçluların gireceği kapı hangisidir? "Cennette reyyân denilen bir kapı vardır ki kıyamet günü oradan ancak oruçlular girecek, onlardan baş

“Biri Diğerini Öldüren ve Her İkisi de Cennete Giren İki Kişiden Allah Hoşnut Olur” Hadisi

“Biri diğerini öldüren ve her ikisi de cennete giren iki kişiden Allah Teala hoşnut olur” hadisini nasıl anlamalıyız?

Allah Seni Cennete Davet Ediyor

Amsterdam’da, elinde kitapla 11 yaşındaki bir çocuğun “Allah seni cennetine çağırıyor gelir misin?” davetine icabet eden insanlar.

Müslümanlar Cennete Nasıl Girebilir?

Müminler cennete nasıl girebilir?

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.