osman gazi   (164 içerik bulundu)

Şeyh Edebali'nin Türbesi Nerededir?

Osmanlı Devleti'nin manevi kurucusu olan Şeyh Edebali'nin bulunduğu türbe nerededir?

Osmanlı Padişahlarının Kabirleri Nerede?

Dünyaya hükmeden Osmanlı padişahları, halifeler şanlı ecdadımızın kabirleri nerede? Bakın nerelere defnedilmişler...

İslam Medeniyetinde 'vakıf İnsanlar'

Her medeniyet, kendi insan tipini vücûda getirir. O insan tipi de, mensup olduğu medeniyetin sıfat ve karakterleriyle âhenk arz eder. İslâm medeniyetinin inşâ e

Fütüvvet Ne Demek?

Fütüvvet: Soy temizliği. Delikanlılık, gençlik, mertlik, yiğitlik. Mürüvvet, cömertlik, fedâkârlık. Bu esas üzerine kurulmuş teşkilât; dînî mâhiyette esnaf birl

Osmanlı Padişahlarının Türbeleri Nerelerde?

Osmanlı Devleti'nin cihâna hükmeden sultanlarının kabirleri/türbeleri nerede? İşte 36 Osmanlı sultanı ve yatmış oldukları kabirler...

Padişah Türbeleri Nerede?

Osmanlı Padişahlarının türbeleri, kabirleri nerede? İstanbul’daki Padişah kabirleri nerede? Bursa’daki Padişah kabirleri nerede?

Orhan Gazi'nin Oğlu Murad'a Vasiyeti

Orhan Gazi, oğlu Sultan 1.Murad’a yaptığı vasiyeti, Allah yolunda cihad etme gayretinde olan her mü’min okuyup ders almalıdır.

İkinci Osmanlı Padişahını Tanıyalım

Orhan Gâzî (1281-1360), Osmanlı sultanlarının ikincisidir. Babası Osman Gâzî, annesi ise Osmanlı Devleti’nin mânevî mimârı Şeyh Edebali’nin kızı Mal Hatun’dur.

Osmanlı'da Peygamber Sevgisi

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, Osmanlı'da Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz ve Ehl-i Beyt'e olan sevgiyi anlatıyor...

Mehmetçik’ten Hayme Ana’ya Kabri Başında Dua

Kütahya’nın Domaniç İlçe Jandarma Komutanlığında vatani görevini yapan askerler, Hayme Ana’nın kabrini ziyaret ederek dua etti.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.