YOLCULUK   (1539 içerik bulundu)

Maddi Mesûliyetlerimiz Nelerdir?

Zekât hakları itibarıyla fakirler, bir bakıma zenginlerin sermayelerine kırkta bir ortak durumundadırlar. Bu sebepledir ki her zengin her hicrî senede mutlaka s

Şehit Cenazelerinde İhtiram Yürüyüşü Tekbir İle Yapılacak

İçişleri Bakanlığı, şehitlerin cenâze törenlerindeki ihtirâm yürüyüşünün Itrî’nin “Segâh Tekbiri” ile yapılacağını valiliklere bir yazı ile bildirdi.

Peygamber Efendimiz’in Temizlik Anlayışı

Peygamber Efendimiz’in kişisel ve çevre temizliği nasıldı? İşte Hz. Peygamberin temizlik anlayışı...

Arakanlı Müslümanların Bitmeyen Çilesi

Arakanlı Müslümanların çilesi bitmek tükenmek bilmiyor. Kimi evladını kimi eşini kimi de babasını Myanmar zulmüne kurban vermiş Arakanlılar (Rohingya), zor şart

Derya Gönüllü Olmanın Bereketi

Bilgi, hikmet ve irfân pınarlarından testisini doldurmayan, gönlünü “şerh-i sadr” nimetine eriştirmeyen, Allah yolunda infak niyetiyle harıl harıl çalışıp da he

Gönüllülük Nedir, Ne Değildir?

Gönüllü olmak, gönülden iş yapmaktır. Gönüldeki niyetlerle, yapılan işlerin görünen yüzü farklılaşırsa, ortaya ikiyüzlü kimselerin ürünleri çıkar ki, bu hareket

İnsan Neden Gönüllü Olur?

Gerçek gönüllülük/hasbîlik, karşılığını ancak Allah’tan beklemek suretiyle başkalarının ihtiyaçları adına onlara hizmet sunabilmektir.

Allah’ı Hatırda Tutmanın Verdiği Huzur

En geniş ve en derin huzur iklimine ise insanı hem içinden hem de dışından kuşatan ve en büyük muhit olan Allah Teâlâ’ya vuslat (yakınlık) neticesinde ulaşılır.

Gönle Huzur Veren Bağlar

“Aramakla bulunmaz ve fakat bulanlar ancak arayanlardır.” Böyle bir kelâm-ı kibara dayanarak çıktığımız huzur yolculuğuna devam ediyoruz.

Bayramda Yola Çıkacaklara Uyarılar

Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu (MASFED) Başkanı Aydın Erkoç, Türkiye'de trafiğe kayıtlı 21 milyonun üzerinde aracın bulunduğu ve Kurban Bayramı tatilinde b

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.