MİSAFİR   (1650 içerik bulundu)

Genç Dergisi Yenilendi

2006 yılında yayın hayatına başlayan ebedî gençlik dergisi GENÇ, 12. yılına kendini yenileyerek girdi. Kağıt baskısından içeriklerine kadar bir dizi yenilik yap

Fedâkâr Hizmetkâr Hatice Hanım İle Hasbihal

2007 yılında faaliyete giren Dilruba Evleri Yardımlaşma Derneği'ndeki hizmetleri ile birçok yaşlı ve yardıma muhtaç insanın bakımını üstlenen Hatice Okur Hanıme

İlkokul Öğrencileri İçin 500 Yıllık Gelenek "amin Alayları"

Osmanlı'da eğitime yeni başlayan çocuklar için Amin Alayları düzenlenirdi. Osmanlı kültürünün zenginliklerinden biri olan Amin Alayları, mektebe yeni başlayan ç

İslamiyet'i Tanımak İçin Polonya’dan Atıyla Yola Çıktı

Kudüs'e gitmek için 9 ay önce atlarıyla Polonya'dan yola çıkan Kristian Bergier, Adıyaman'a ulaştı. Mekke ve Medine'ye giderek İslamiyet'i tanımayı istediğini s

Her Türlü Hizmeti Nimet Bildi

Nakşibend Hazretleri, her türlü hizmeti nîmet bilirdi. Dervişerine hizmet etmeyi sevdiği gibi herkesin meselesini halletmek, problemini çözmek için de gayret ed

Peygamberimizin Nezaketi

Rabbimiz, Resûl’ünü överken, “Sen elbette yüce bir ahlâk üzeresin.” buyurmaktadır. (Kalem Suresi, 4) Bu öyle muazzam bir ahlâktır ki, sahibini asaletin ve nezâk

Arakanlı Müslümanların Bitmeyen Çilesi

Arakanlı Müslümanların çilesi bitmek tükenmek bilmiyor. Kimi evladını kimi eşini kimi de babasını Myanmar zulmüne kurban vermiş Arakanlılar (Rohingya), zor şart

Hicab Edebilmek De Nasib İşidir

Rasulululah’ın Kur’an’da Allah Teala tarafından çizilen misyonu, bütün zamanlarda hüküm-fermadır. Bunu tartışmak, kalbi bir kayıptır, aşınmadır, yaralanmadır, f

Malazgirt Şanlı Zaferin Yıl Dönümüne Hazırlanıyor

Muş’un Malazgirt ilçesinde düzenlenecek “Malazgirt Zaferi'nin 946. yıl dönümü” etkinlikleri kapsamında hazırlıklar sürüyor. Etkinliğin gerçekleştirileceği 1071

Yemeğin İsraf Olmamasının Şartı

İslam’da yeme içmenin bazı kaideleri vardır. Dine uymayan israf, haramdır. Peki İslam’da israfı önlemenin şartı nedir? İşte cevabı...

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.