MİSAFİR   (1650 içerik bulundu)

Sabah veya Akşam Camiye Giden Kimseye Allah’ın İkramı

Cami ve mescidlere ibadet, zikir ve ilim için devam etmek başlı başına bir iyilik ve hayırdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) "Sabah veya akşam camiye giden kimse

İbadette Huşuyu Arttırmanın İki Yolu

Ebû’l-Hasan Harakānî Hazretleri ibadette huşuyu arttırmanın iki yolunu anlatıyor.

İman ve İnsanlığımızın İmtihanı

Diyanet İşleri 7 Temmuz 2017 tarihli hutbe konusu "İman ve İnsanlığımızın İmtihanı Mülteciler" başlığı ile günümüz güncel problemlerinden biri olan mülteci prob

İnsanlık Derecesinin Ölçüsü

Edep ve nezâket, kişinin hem aklî seviyesini, hem eğitim düzeyini, hem de gönül dünyasını gösteren âdetâ bir mihenk taşı gibidir. Hatta çoğu zaman insanlık dere

İçişleri Bakanlığı'ndan Suriyelilerle Gerginlik Açıklaması

İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada; Suriyelilerle ilgili hadiselerin çarpıtılarak, abartılarak toplum içinde infial oluşturulmak istendiği ifade edildi.

Büyü, Fal, Uğursuzluktan Korunma Yolları

Her türlü sihir, büyü, nazar ve benzeri zararlardan selâmette olmak için tavsiye edilen duâ ve sûreler...

Ruhun Gıdası Bedenin Şifası Oruçta

Bu ay, oruç ayı… Rabbimizin, mü’minlere bir ay boyunca, firesiz olarak tutmalarını emrettiği oruç için bu ay seçilmiş. İslâm’ın beş esasından biri olan farz “or

Hatay'da Kardeşlik Sofrası Kuruldu

ABD, İngiltere, İspanya, Mısır, Lübnan, Ürdün, Filistin, Katar, Amman vatandaşları Hatay'ın Reyhanlı ilçesine sığınan Suriyeli bir ailenin evinde iftar açtı.

Ramazan Orucu İçin Kadın Kocasından İzin Alır mı?

Ailenin reisi olan kocanın hakkı, bir hanım için nafile oruç tutmaktan daha önce gelir. Bu sebeple kadın, kocasının iznini almadan nafile oruç tutamaz. Farz ola

Kudüs'te Ev Sahibi Türkler

Kudüs’teki Türk-İslam eserlerini ihya eden Mirasımız Derneği, Mescid-i Aksa’nın bahçesini iftar sofralarıyla donattı. Ramazan boyunca dünyanın dört bir yanından

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.