YUNUS   (1931 içerik bulundu)

Köle Olduğuna Sevinen Allah Dostu

Kuran'da "Çalışmış, (fakat boşuna) yorulmuşlardır.” (el-Ğâşiye, 3) ayeti kimlere hitap etmektedir? Halinden ibret almamız gereken köle olduğuna sevinen ve mutlu

Hz. Muhammed’i (s.a.v.) Yaşlandıran Ayet

Peygamber Efendimizin beni yaşlandırdı dediği sure ve ayet hangisidir? İstikamet ile ilgili ayetler.

Dünyaya “Arz-ı Endâm” İçin Gönderilmedik

İnsanın dünyaya gönderiliş gayesi nedir? Bu gaye doğrultusunda nasıl bir hayat sürmeliyiz? Kıyas ve kıstaslarımız ne olmalı? Arz-ı endâm ne demek? İşte cevaplar

Asıl Gerçek Cahil O Kimsedir

Gerçek câhil, eline hiç kalem-kâğıt almamış olan değil; çantası diploma tomarlarıyla dolu olsa bile, Rabbinin azameti karşısında kendisinin bir “hiç” hükmünde o

Beraber Olduğumuz Kişiler, Bizim Kim Olduğumuzu Gösterir

İnsan kelimesinin kökeni nereden gelmektedir? Arkadaşlıkta bulunduğumuz insanlarda nelere dikkat etmeliyiz? Arkadaşlarımız ruh dünyamızı nasıl etkiler? Kimlerle

İnsanı Ruhi ve Manevi Olarak Şekillendiren Şey

Rabbimiz tarafından devamlı nazar edilen ve insanın mânevî istikâmetini belirleyen en önemli nokta, kalptir. Kalp, sıradan ve sadece bir et parçasından ibaret d

Cennetin Mertebeleri Nelerdir?

Cennet ne demektir? Cennetin isimleri ve mertebeleri nelerdir? Cennetin mertebeleri ile ilgili hadisler nelerdir? Kısaca cennet hakkında bilmemiz gerekenler...

Anadolu Dervişinin Gönül Dünyası Kitabı Çıktı!

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi'nin kaleminden"Anadolu Dervişinin Gönül Dünyası" eseri Yüzakı Yayınları'ndan çıktı.

Yola Çıkarken Hz. İbrahim Gibi Olun

Abdülkâdir Geylânî Hazretleri buyurur: “İbrahim -aleyhisselâm- daha yola çıkmadan önce kendine dost edinmişti. Evden önce komşuyu bulmuştu. Yalnızlıktan önce a

Hayır Da Şer De Allah'tandır

Cenâb-ı Hak, kullarını hayır ve şer, sürur ve keder, saâdet ve musibet tecellîleriyle sürekli imtihan etmektedir. Kul bunların bilincinde olarak hayrın ve şerri

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.