münafık   (1645 içerik bulundu)

Allah'ın Rahmet ve Merhamet Etmesinin Önemi

Sadece ibadetlerimiz ile cennete gidebilir miyiz? Peygamber Efendimiz (s.a.v) amelleri hakkında sahabeye ne buyuruyor? Bir mümin için Allah'ın (c.c) rahmet ve m

Büyük Fedakârlıklar Büyük Zaferleri Doğurur

Büyük zaferler, hep büyük fedakârlıkların ardından gelmiştir. Bugün yeryüzünde yaşanan acılar ve çekilen sancılar, bilhassa Gazzeli din kardeşlerimizin dâsitânî

Günah Olan Şeyler Nelerdir?

Günah nedir? Yapılması günah olan şeyler nelerdir? Büyük günahlar hangileridir? Günahlar affedilir mi? İslam’da günah kavramı, büyük günahlar ve günahların affı

Tavsiye Edilen Günlük Zikirler

Zikir, zâkir ve mezkûr ne demektir? Zikir nasıl çekilir? Peygamber Efendimizin sünneti olarak okunması tavsiye edilen günlük zikirler.

Gâfilâne Kılınan Namazlar

Ayet “Yazıklar olsun (şiddetli azâb olsun, nifak sûretiyle) o namaz kılanlara" derken kimleri uyarıyor? Namaz hususundaki üç gaflet nedir?

Havf ve Haşye Ne Demektir?

Sözlükte havf ve haşye ne demektir? Korkunun anlamı nedir? Korkunun çeşitleri nelerdir? Allah korkusu ne demektir? Allah korkusunu nasıl anlamalıyız? Allah'tan

Peygamberimizin Hanımları

Peygamber (s.a.v.) Efendimiz kaç evlilik yaptı? Peygamberimizin (s.a.v.) kaç eşi vardı? Hz. Muhammed (s.a.v.) neden çok evlilik yaptı? Peygamberimizin (s.a.v.)

Sabah ve Yatsı Namazlarını Cemaatle Kılmanın Fazileti ile İlgili Hadisler

Sabah ve yatsı namazlarını cemaatle kılmanın fazîleti ile ilgili hadisleri yazımızda okuyabilirsiniz.

“Bunlarda Ne Kadar Çok Ecir ve Sevap Olduğunu Bilseydiniz” Hadisi

“İşte bu iki namaz (yatsı ve sabah) münâfıklara en ağır gelen namazdır. Bunlarda ne kadar çok ecir ve sevap olduğunu bilseydiniz, diz üstü emekleyerek de olsa c

Mevlânâ Hazretleri’nin Sohbeti

Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî (k.s.) nasıl sohbet ederdi? Hak dostlarından Mevlânâ Hazretleri’nin sohbetini istifadenize sunuyoruz.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.