HEDİYE   (1852 içerik bulundu)

Osmanlı'da Peygamber Sevgisi

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, Osmanlı'da Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz ve Ehl-i Beyt'e olan sevgiyi anlatıyor...

Rıza Makamında Gönül Güzelliği

Güzel ahlâk, yumuşak huyluluk, nezâket, Allâh’ın mahlûkâtına şefkat ve merhamet, Allah’tan gelene rızâ gibi nice güzellikler, İmâm-ı Rabbânî Hazretleri’nin gönü

Rüşvetle İlgili Ayetler ve Hadisler

Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Aranızda mallarınızı bâtıl sebeplerle yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını, bile bile haksız yere yemek için, mallarınızı hâkimle

İmam-ı Rabbani Hazretlerinin İbadet Hayatı

İmâm-ı Rabbânî Hazretleri ibadetlere çok ehemmiyet verdiği gibi, talebelerine de çok ibadet etmelerini tavsiye ederdi.

Namazların Beş Vakitte Kılınmasının Sebebi

Beş vakit farz namazın Peygamber Efendimiz -sallâllâhü aleyhi ve sellem- vasıtasıyla Miraç’ta kabul edilmesi şöyle gerçekleşmiştir.

Sağdan Başlamak Sünnettir

Abdest alıp, gusül ve teyemmüm yaparken, elbise, ayakkabı, mest ve pantolon giyerken, mescide girerken, diş fırçalarken, sürme çekerken, tırnak kesip bıyıkları

İnsanı, Allah'tan Uzaklaştıran ve Allah'a Yaklaştıran Şeyler

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, insanı Allah Teâlâ'dan uzaklaştıran ve Allah Teâlâ'ya yaklaştıran fiilleri anlatıyor.

Güzel Bir Ölüm İçin Canlı Bir Hayat Yaşıyoruz

GENÇ Dergisi’nin 135. sayısı çıktı! GENÇ’in kapağında bu ay AFAD Başkanı Dr. Mehmet Güllüoğlu var. Ekim ayı itibariyle yenilenen GENÇ’in kapakları da taşıdığı ö

Misafirin Hakları Nelerdir?

Hadis-i şeriflerde belirtildiği üzere misafirin ev sahibi üzerinde hakkı vardır. Bu hak ev sahibinin, gelen misafiri kabul edip ağırlamasıdır. Misafirin kabul e

Felâk Suresinin Mânâları

Bu sûrede insan ruhuna zararı düşünülen, din ve dünya bakımından çekinilmesi, korunulması lâzım gelen şerlerin hepsi sayılarak onlardan Allâh’a sığınmak emredil

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.