edep   (1528 içerik bulundu)

Yemekte Görgü Kuralları

Yemekte nelere dikkat etmeliyiz? Yemekte uyulması gereken görgü kuralları veyahut yemekte dikkat edilmesi gereken kurallar şunlardır.

Kendimize Karşı Sorumluluklarımız

Kendimize karşı olan sorumluluklarımız nelerdir? Kendimize karşı görevlerimiz şunlardır...

Muâze El-Adeviyye’nin Hayatı

Muâze El-Adeviyye kimdir? Merve Güleç, “Tâbiîn” neslinden Muâze El-Adeviyye’nin hayatını yazdı.

Rıfk (İyi Huyluluk, Uyumlu, Geçimli ve Nazik Olma) ile İlgili Hadisler

Rıfk ne demektir? Rıfk ile ilgili hadisler nelerdir? Kişinin hem iyi bir insan hem de olgun bir mümin olduğunun göstergesi nedir? Allah Resûlü'nün (s.a.v) mümin

Hak Din İslâm ve Muharref Dinlerde Kutsal Kitap Anlayışı

Hak din İslam ve muharref dinlerde kitap anlayışı nasıldır? İslam'da dört büyük kitap hangi peygamberlere geldi? Suhuf nedir? Yahudîlerin kutsal saydığı kaç kit

Şâh-ı Nakşibend Hazretleri’nin Sohbeti

Bahâeddin Şâh-ı Nakşibend (k.s.) nasıl sohbet ederdi? Nakşibendiyye tarikatının kurucusu, Şâh-ı Nakşibend Hazretleri’nin sohbetini istifadenize sunuyoruz.

Zariyat Suresinin Tefsiri

Dr. Adem Ergül, Zâriyat suresinin tefsirini yapıyor. Zâriyat suresinin tefsirini yazımızda dinleyebilir ve okuyabilirsiniz.

“Allahümmeğfir Ümmete Muhammed” Duası İle Arapça Türkçe Okunuşu ve Anlamı

“Allahümmeğfir ümmete Muhammed” duası ne için okunur? Hadisi şerifte geçen geçen “Allahümmeğfir ümmete Muhammed” duasının Arapça Türkçe okunuşu ve anlamı...

Kur’an’a Göre Anne Babamıza Nasıl Davranmalıyız?

Kur’an-ı Kerim’e göre anne-babamıza nasıl davranmalıyız? Kur’an’da anne ve babaya itaat mi, iyi davranmak mı emrediliyor? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

Seyyid Emir Külâl Hazretleri’nin Sohbeti

Seyyid Emir Külâl (k.s.) nasıl sohbet ederdi? Bahâeddin Nakşibend Hazretleri’nin mürşidi, Seyyid Emir Külâl (k.s.) Hazretleri’nin sohbetini istifadenize sunuyor

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.