edep   (1528 içerik bulundu)

Şeytan İnsanları Nasıl Kandırır?

Evvelce temas etmiş olduğumuz üzere Âdem -aleyhisselâm-’ın şahsiyetinde kıyâmete kadar dünyâya gelecek olan bütün insanlık meknûz olduğundan, insanın tekrîmi ke

Günah İşleme Özgürlüğümüz Var mı?

“Günah”, «suç» mânâsına gelen Farsça bir kelime… Dînî bir kavram olarak; “ilâhî emir ve yasaklara aykırı fiil ve davranış” anlamına geliyor. Günümüzde gençler a

Manevi Terbiyenin Önemi

Aile bağlarının zayıflaması mutsuzluğu artırıyor. Peki aile bağları neden zayıflıyor? Aile bağlarını güçlendirmek için neler yapılmalıdır?

Allah Yolundan Geri Kalmanın Sebebi

Makbul bir kulluk hayatı için “îman”dan “ihsân”a yolculuk zarûrîdir. “İhsân” ise zaman ve mekândan münezzeh olan Allah Teâlâʼnın her zaman ve mekânda hâzır ve n

Peygamber Efendimiz'e İtaat Etmenin Önemi

Hâlid-i Bağdâdî Hazretleri buyurur: “Hak dostlarının çok kıymetli sözlerinden biri şöyledir: «Allâh’a giden yollar, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- E

40 Bin Moğol Nasıl Müslüman Oldu?

Kırk bin Moğol’un Müslüman olmasına vesîle olan hadise...

Ecdadımızın Peygamberimize Hürmeti

Ecdâdımız, Efendimiz’i kalplerinde öyle müstesnâ bir yere koymuşlardır ki, günlük hayatlarından, yazdıkları na’tlere kadar her sahada O’nun adını zikretmeyi ve

Sultan Iı. Abdülhamit Ahirete Nasıl Yolcu Edildi?

Ulu Hâkan II. Abdülhamit ahirete nasıl yolcu edildi dönemin tanıkları anlatıyor.

Güzel Ahlâk Sâyesinde Müslüman Olan Ülke

Merhamet, şefkat, diğergâmlık, cömertlik, nezâket, ve zarâfet gibi hasletler; İslâmʼın rûhânî dokusundaki en kıymetli sâlih amellerdendir.

Mescid-i Nebevî'nin Tamiratına Gösterilen Hassasiyet

Sultan I. Mahmud, âşık gönüllerin Efendimiz’e olan hasretlerini bir nebze de olsa dindirebilmek ümidiyle Eyüp Sultan Türbesi’ne, Allah Resûlü’nün mübârek ayak i

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.