HEDİYE   (1851 içerik bulundu)

Gönlümüzde Şifâhâne Var

Gönül, öyle mûcizevî bir yaratılışa sahip ki, onda şifâhâne de var, çilehâne de... Gül bahçeleri de var, ateş çukurlarında yanmak da… O ateşlerde pişip kemâle e

Peygamber Efendimizin Huşûsu

İbadetlerin zâhirî şartları kadar bâtınî şartları da ehemmiyetlidir. Nasıl ki namaza, tahâret, abdest gibi zâhirî şartlar ikmâl edilmeden başlanamazsa; ihlâs, h

Lösemili Çocukları Mutlu Ediyorlar

Samsun'da minik hastaları mutlu etmek için bir araya gelen Gözde Malkoç, Arzu Uslu, Esra Çepni ve Burcu Keskin, sosyal medya üzerinden bir ay önce "Mutluluğun K

Fi Tarih Dergisi Çıktı!

Fi Tarih Dergisi'nin 3. sayısı çıktı.

Müslümanın Boş Vakti Olur mu?

İslâm anlayışına göre “boş zaman” diye bir mefhum yoktur. Cenâb-ı Hak şöyle buyurur: “Bir işi bitirince, hemen başka bir işe giriş, onunla uğraş! Hep Rabbine yö

Zaferin Değişmeyen Formülü: İman ve Fedâkarlık!

Yüzakı Dergisi bu ayki sayısında kapakta "Zafer=Îman ve Fedâkârlık!" diyor. 

Gayret Olmadan Zafer Olmaz!

Sıkıntı ve zorluk çekmeden başarının gelmesi çok zordur. Hayat sahnesinin en kadim şahsiyetlerine baktığınızda Allah (cc) yolunda, dini mübini İslam'a hizmet iç

Gazzeli Genç, Üç Yılda Kur'ân-ı Kerim'i Yazdı

Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinde ikamet eden Sadiye el-Ukkad, Hafız Osman hattını kullanarak 3 yılda Kuran-ı Kerim yazdı.

18'inde Seçilmişlerdi

Genç Dergisi bu ay “18’inde Seçilmişlerdi” diyerek son zamanlarda anayasa değişikliği tartışmalarıyla gündeme gelen milletvekili seçilme yaşı tartışmasını; henü

Ölüm Gelinceye Kadar Ne Yapmalı?

Mü’min, rızkı verenin Allah (cc) olduğunu bilir fakat el emeği vesiledir. Kur'an'ı Kerim'de de söylendiği gibi "Ölüm gelinceye dek Rabbine ibadet et!" Mümin bil

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.