HİCRET   (2181 içerik bulundu)

İslam Tarihinin En Mutlu Çağı

Asr-ı saadet, yani “mutluluk çağı” diyoruz, Peygamber Efendimizin ve ashâb-ı kirâmın yaşadığı döneme… Acaba neden mutluluk çağıydı, hiç düşündük mü?

Beni Nadir Yahudilerinin Hain Planı

Bir-i Maune Hadisesi’nden sonra Beni Nadir Yahudilerinin Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’e karşı gerçekleştirmek istediği haince plan.

Suud Hükümeti'nin Bugünlerdeki Siyasi Durumu Sebebiyle Hac veya Umre Yapmak Caiz mi?

Bugünlerde çok tartışılan bir konu olarak Suud Hükümeti'nin siyasi durumu sebebiyle hac veya umre yapmak doğru mudur? İslam'da hükmü nedir? Dr. Öğr. Üyesi Ahmet

Mevlana Hazretlerinin Vefatı ve Cenaze Töreni

Mevlana Hazretleri ne zaman ve nasıl vefat etti? Mevlana Hazretlerinin son anları, Hakk’a yürüyüşü, cenaze töreni ve mezarı...

Peygamber Efendimiz Nasıl Bir Babaydı?

Hz. Muhammed (s.a.v.) nasıl bir babaydı? Mükemmel bir baba olarak Peygamber Efendimiz...

Hz. Peygamber'e Hizmet Eden Genç

Enes bin Malik radıyallahu anh bir hicret hediyesidir. Sevgili Peygamberimiz Medine'ye teşrif ettiklerinde, kendilerine hizmet etmesi için annesi tarafından get

İslam'da Nezaket ve Zarafetin Önemi

İslâm, Müslümanın hayatında, samimî ve gösterişten uzak bir nezâketin hâkim olmasını istemektedir. Giyimde, kuşamda, oturup kalkmada, konuşmada, yürümede, bakma

Örnek Samimi Müslümanlar

Bugünün Müslümanının sahabe neslinden alması gereken iki haslet bulunmaktadır. Bunlardan birincisi mîzâcı ve meşrebi ne olursa olsun bütün Müslümanları sevmek v

Hz. Ali İle Hz. Fatıma (r.a.) Nasıl Evlendi?

Hz. Ali ve Hz. Fatıma’nın (r.a.) evliliği nasıl gerçekleşti? İşte hadisler ışığında Hz. Ali ile Hz. Fatıma’nın (r.a.) evliliği...

İnsanlar İçin İyilik ve Fedakarlık Yapmak Mecburiyet mi?

Yard. Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım; “İslam’a göre insanlar için iyilik ve fedakalık yapmak mecburiyet midir? Dinimizde fedakârlığın önemi nedir? Bir başkası için ke

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.