dünya hayatı   (2019 içerik bulundu)

Dünyaya Niye Geldik?

Mü’minlerin maksadı, insanların bu dünyaya, âhirete dönüş için geldikleri şuuruna ermektir. Ancak bu dünyada kesbedilmiş Allah aşkı ebediyete kadar O’nu sevebil

Mevlana Hazretleri Hümanist mi?

Mevlânâ Hazretleri hakkında söz söylemek ihtiyacını duyanlar, onu tanımadan, yaygın olan parça-bölük birkaç sözünden yola çıkarak, hem de başka düşüncelerin etk

Kur’an’ın Üzerimizdeki Hakları

Eşsiz bir hazîneye sahibiz; hayat yolculuğunda ayakların kaymasına sebep olan engellere bütün ayrıntılarıyla işaret eden ve istikbaldeki tehlikelere karşı insan

En Zor Anların Sözü

Bir Müslüman için en zor ve sıkıntılı anların en güzel mirası: “Hasbünallâhu ve ni’mel vekîl; Allah bize yeter! O, ne güzel vekildir…” demek.

Basü Badel Mevt Ne Demek?

"Basü badel mevt" ne demek? "Basü badel mevt" ne anlama geliyor? Kur'an geçen "basü badel mevt" hakkında bilmemiz gerekenler neler

Sırların Ortaya Döküleceği Gün

Kainatta her şey insan için, o da Allah’a kul olmak için yaratılmıştır. İnsan kendisine bahşedilmiş nimetlere göre hesaba tabi tutulacaktır.

Kabir ve Türbe Ziyaretinde Yapılan Yanlışlar

Kabir ve türbe ziyaretlerinde yapılan bazı yanlışlar ve dikkat etmemiz gereken adap kuralları...

Sizin İçin Kısasta Hayat Vardır

"Ey akıl sahipleri! Sizin için kısasta hayat vardır..." ayetini nasıl anlamalıyız? Kısas ne demektir? Kuran'da geçen kısas ayetleri neler? Kısas hükmü

Fakir ve Zengin Arasındaki Dengeyi Sağlayan İbadet

İslâm ictimâî nizâmında, fakir ve zengin arasındaki denge ve muhabbeti temin edecek ibadet hangisidir?

Allah Kullarını Nasıl Uyarır?

Allah (c.c.) kullarını nasıl ve neye karşı ikaz ediyor? Allah'ın (c.c.) bu uyarısına karşı bizlere düşen görevler nelerdir? Neler yapmalı, nelere dikkat etmeliy

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.