MİSAFİR   (1650 içerik bulundu)

Herkes Kendi İç Yolculuğunu Yaşamalı!

"İnsan, Cenâb-ı Hak’tan samimiyet ve ısrarla isterse, Allah ona cevap verir." diyor Barihudâ Tanrıkorur ve hidayet öyküsünü bizlerle paylaşıyor.  Jamaika'dan Me

Suriyelilerin Ne Isıtıcıları Var Ne Yakacakları!

Lübnan'daki Suriyeli sığınmacılar, savaşın bıraktığı fiziki ve psikolojik etkilerin yanısıra çetin kış şartlarıyla mücadele etmeye çalışıyor.

Bu İldeki Suriyelilerin Yarısı “Çocuk”

Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Gaziantep'e sığınan Suriyelilerin yarısına yakınını çocukların oluşturduğu tespit edildi.

Genç’in 100. Sayısında Neler Var?

Genç Dergi Ocak 2015 sayısı ile birlikte çift haneli sayılarına elveda diyerek 100’ler kulübüne merhaba dedi. Ve okurları için 100. sayının adına yakışır bir mu

Dışarı Çıkınca Yine Üşüyeceğiz

Donma tehlikesiyle karşılaşan kalan evsizler, sokaklardan toplanarak getirildikleri barınaklarda kısa süreli de olsa sıcak bir yatakta hayal kurma fırsatı buldu

İlam'ı Daha Yakından Tanımak İster Misiniz?

Gerek yurt içinde gerekse yurt dışında yürüttüğü yardım faaliyetleriyle İnsanlığın hizmetinde olan Hüdayi Vakfı, eğitim-öğretim alanında özellikle genç ilim gön

Türkmenler Lübnan'da Hayat Mücadelesi Veriyor

Suriye'deki iç savaştan kaçarak Lübnan'ın doğusundaki bölgelere sığınan Türkmen aileler, hayatlarını zor şartlar altında sürdürüyor.

Kemal Özer Kur'ân'ın GDO'lu Ürünlere Yaklaşımını Anlatıyor

Gıda Güvenliği Hareketi Başkanı, Gazeteci-Yazar Kemal Özer, Kur'an-ı Kerim'in GDO'lu ürünlere yaklaşımını İslam ve İhsan‘a anlattı. "Gıdanın helal olmasının bir

İslam’ı Seçmesine Müslüman Arkadaşları Vesile Oldu

Avustralya’nın Melbourne kentinde yaşayan Filipin kökenli Avustralyalı genç Jon-James San Jose, Türklere ait camide kelime-i şehadet getirerek Müslüman oldu ve

Amelin Kabul Olduğuna İşaret Eden Şey

Edeb, İslâm nazarında o kadar ehemmiyetlidir ki, onu kısaca târif etmek için “İslâm, edepten ibârettir.” denilebilir. Çünkü Allah ve Rasûlü’ne itaat edilerek ya

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.