dünya hayatı   (2019 içerik bulundu)

Bunları Bilen Var mı?

Bunları bilen var mı? Bilenler kimlerdir? Bilen, bilmediğini bilendir. Gaflet uykusundan uyanandır. Gaflet, uykuya benzetilmiştir. Çünkü uykudaki insan; zamanda

Gaflet Nedir? Gafil Kimdir?

Gaflet nedir? Gafil kimdir? Gaflet, kulun ebedî hayatına zehir saçan mânevî bir hastalıktır. Gafil ise bu hastalığa yakalanmış yardıma muhtaç kişidir. Bizler ga

Gönül İnsanı Kimdir?

“Gönül insanı” dediğimizde aslında “Müslüman”ı arıyoruz, başkasını değil. Gönül insanı diğer ifadesiyle “kalb adamı” ise şayet, Müslüman tam da kalb adamı olmak

Dünyaya Kanmayan Gönül

Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye şu tavsiyesi de dikkat çekicidir: “İnsan bir kere oturdu mu, yerinden kolay kolay kalkamaz. Kişi kıpırdamayınca uyuşur. Uyuşunca

Arınmış Olanlar Aldanmaz

Geçici olan dünya mı, ebedi olan Âhiret mi?

"iman Ettik, Kalbimiz Temiz" Demek Yeterli mi?

Osman Nuri Topbaş Hocaefendi, dünya hayatının bir kereye mahsus olduğunu ve ahireti kazanmak için "iman ettim, kalbim temiz" demenin yeterli olmadığın

Dünyaya Aldanmamanın Yolu

Dünyamız mahdut bir zamandır, ehemmiyet vermeye değmez. Lâkin «âhiretin tarlası» olduğu için azîz olsa gerektir… Cenâb-ı Hakk’ın rızâsını kazanmaya vesîle olan

Ahirette Fayda Verecek Tek Şey

İnsanın dünyadaki en mühim vazîfesi ve ciddî meşgalesi, sonsuz bir hayat olan ölüm ötesine hazırlanmaktır.

Bütün Hayatı Hayır Üzerine Geçirebilmenin Yolu

Şeyh Sâdî buyurur: “Ey Âdemoğlu! Bazen nîmet içinde mağrur ve gâfil; bazen yoksulluk içinde ümitsiz ve mahzunsun... İşte neşeli ve kederli zamanındaki hâlin bud

İnsanların Zayıf Noktaları Nelerdir?

İnsanları zaafları nelerdir? İşte insanların Kur’an’da geçen en zayıf noktaları...

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.