misafir   (1642 içerik bulundu)

İslam’ı Seçmesine Müslüman Arkadaşları Vesile Oldu

Avustralya’nın Melbourne kentinde yaşayan Filipin kökenli Avustralyalı genç Jon-James San Jose, Türklere ait camide kelime-i şehadet getirerek Müslüman oldu ve

Amelin Kabul Olduğuna İşaret Eden Şey

Edeb, İslâm nazarında o kadar ehemmiyetlidir ki, onu kısaca târif etmek için “İslâm, edepten ibârettir.” denilebilir. Çünkü Allah ve Rasûlü’ne itaat edilerek ya

İlk Derste Yolda Nasıl Yürüneceğini Öğretti

İGEDER (İstanbul Gönüllü Eğitimciler Derneği) ölümünün 40. yılında Mahir İz’i çeşitli etkinliklerle yad etti. Merhum muallim Mahir İz’in talebelerinden Prof. Dr

Genç Dergi Bu Ay Kudüs’te!

Genç Dergi, 99. sayısında “Kudüs Senindir” dosyasıyla okurlarını karşılıyor. Bizleri Kudüs’e bir adım daha yaklaştıracak, o mübarek belde hakkında bilmediklerim

Hüdâyi Vakfı Suriyeliler’in Dertleriyle Dertleniyor

Suriye’de 2011’de başlayan iç savaşta bugüne kadar 200 bine yakın insan hayatını kaybetti. Savaş nedeniyle ülkelerini terk ederek Türkiye’ye sığınan Suriyeli sa

İlyas Aleyhisselâm İle Azrail'in Diyaloğu

Zamanı öyle güzel değerlendir ki, “Yarın öleceksin!” denilse bile, programında herhangi bir değişiklik yapma ihtiyacı hissetmeyesin!..

Mukaddes Emanetlerin Ne Kadar Şuurundayız?

İslam dininde mukaddes sayılan eşyaların bir arada bulunduğu Topkapı Sarayı; Kutsal Emanetler Dairesi Türkiye’nin en çok ziyaret edilen müzesi unvanına sahip. T

İsra Suresinin 11. Ayeti

“Ona verilen bana da verilmiş olsa idi...” gibi vesveseler, ilâhî taksîme karşı bir hoşnutsuzluk ve ilâhî takdîre bir nevî râzı olmamaktır. İnsan bilmez ki, bel

Azrail Nasıl Ölecek?

Öyle bir gün vardır ki Allah'ın can almakla mükellef kıldığı Azrail dahi canını Allah'a teslim edecek. Peki Azrail ne zaman ve nasıl ölecek?

Kimlerin Sâyesinde Rızıklandırılıyoruz?

İnsanoğlu, mahlûkât içinde en mükerrem olarak yaratılmıştır. Güçlü-güçsüz, sıhhatli-sıhhatsiz, bilgili-bilgisiz, zengin-fakir gibi fertler arasındaki farklılaşm

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.