HEDİYE   (1851 içerik bulundu)

Hazret-i Yûsuf Rüyâları Nasıl Tâbir Etti?

Hazret-i Yûsuf -aleyhisselâm-, aynı zindanı paylaştığı iki gence tevhîd akîdesini tebliğ etmek istedi. Onların rüyâlarını tâbir etmeden evvel, kendisinin hak di

'şehit Halil Kantarcı Yetimhanesi' Yapılıyor

15 Temmuz 2016 darbe girişimi direnişinde Çengelköy’de şehid edilen Halil Kantarcı adına Sri Lanka'da yapılmak üzere bir yetimhane projesi başlatıldı.

Anne-babanın Evladına En Büyük Mirası

Müsbet veya menfî alışkanlıklar, insanı belli şahsiyet ve karakterlere büründürür. Artık insan umûmiyetle, kazandığı bu alışkanlıklar istikâmetinde bir hayat sü

Ashab-ı Keyfi Anlatmak İçin Türkiye'yi Dolaşıyorlar

Ashab-ı Kehf Gönül Elçileri Derneği üyeleri, Ashab-ı Kehf hikayesini anlatmak amacıyla o döneme ait temsili kıyafetlerle Türkiye'yi dolaşıyor.

İlk Hac Kafilesi Kutsal Topraklarda

Hac ibadetini yerine getirmek için kutsal topraklara gelen ilk kafile bugün Medine kentine ulaştı.

Milletin Kıyamı Darbeyi Yendi

Genç Dergi bu ay 15 Temmuz darbe girişimini dosyaya taşıdı. Milletin gençlerinin yiğitliğini konuştu. Darbeci hainlerin karşısında dimdik duran kardeşlerimizle

"Hüdâyi Bülteni" 4. Sayısı Çıktı

Aziz Mahmud Hüdâyi Vakfı'nın yapmış olduğu yardım faaliyetlerinin anlatıldığı Hüdâyi Bülteni yayınlandı. Üç ayda bir yayınlanan Hüdâyi Bülteni'nin (Temmuz, Ağus

Diyanet’ten Pasifik Okyanusu’ndaki Adaya Kur’an-ı Kerim

Türkiye Diyanet Vakfı (TDV), Yeni Kaledonya Müslümanlarının talebi üzerine 100 adet Kur’an-ı Kerimi, “Hediyem Kur’an Olsun” projesi kapsamında bölgeye ulaştırdı

Her Şeyin Cevabı Bu Kitapta!

 Vaktiyle Abbasi sarayında dinine bağlı olarak yaşayan Hıristiyan bir doktorun Müslümanlığı nasıl kabul ettiğini anlatan hikâyeyi istifadenize sunuyoruz.

Beşir İbni Hasâsiye (ra) Kimdir?

 Beşir ibni Hasâsiye radıyallahu anh, Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizin, “Zekat yok, cihad yok!... Peki ne ile Cennete gireceksin?” uyarısın

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.