HİCRET   (2181 içerik bulundu)

Fakir Nasıl Yaşar, Zengin Nasıl Ölür?

Zengin olsun, fakir olun herkes Allâh’ın kuludur. Allah katında en kıymetli olan, yanında dünya nîmeti bol olan değil, takvâ sahibi olandır. Sosyal hayat ancak,

Cömertlerin Özellikleri

Âlemlerin Rabbi çok cömerttir, karşılıksız ikram sahibidir. Yeryüzünde halife olarak vazifelendirdiği kullarının da aynı ölçüde çevrelerine karşı cömert olmalar

Sıla-i Rahim Nedir?

Akrabalık bağlarını yaşatmayı, akrabaların birbirini ziyaret etmesini ve iyi ilişkiler kurmasını ifade eden ahlâk terimi olan sılahi rahim

Ücreti Cennet Olan Alışveriş

Kendilerini Allâhʼa adayan ashâb-ı kirâmın canları ve malları mukâbili Cennetʼi satın aldıkları ilâhî imtihan manzaraları… Cenâb-ı Hakkʼın zikriyle itmiʼnâna er

Hazreti Ebu Bekir'in En Büyük Kerameti

Hazret-i Ebû Bekir (r.a.)'ın en büyük kerâmeti; en çetin imtihanlar karşısında bile sarsılmayan îmânı ve Rasûlullah (s.a.) Efendimiz’e olan eşsiz muhabbet, sadâ

Amcası Ebu Talib’in Peygamberimizi Himayesi

Peygamber Efendimiz’i büyüten amcası Ebu Talib kimdir? Peygamberimiz amcası Ebu Talib’in yanında nasıl yetişti?

Peygamberimizin Sütanneye Verilmesi

Fahr-i Kâinât Efendimiz’i, ilk birkaç gün annesi Hazret-i Âmine emzirdi. Daha sonra Süveybe Hâtun, oğlu Mesrûh ile birlikte Allâh Resûlü’nü de emzirerek Âlemler

İlk Kıblemiz Kadim Emanetimiz

Kudüs, Müslümanların ilk kıblesidir!. Kudüs, tevhid mücadelesi için çok kan dökülmüş mahzun şehrimizdir!… Kudüs, yeryüzünde ibadet maksadıyla ziyaret edilebilec

Peygamberimizin Zuhurunu Müjdeleyen Haber ve Hadiseler

Peygamber Efendimiz doğmadan önce birçok ilâhî tecellî zuhûr etmişti. Bütün kâinât âdeta O’na hasret çekmekteydi. Çünkü O, yaratılışın sebebi idi.

Allah’a Giden Yol Kapanmadı

Onu dinlediğiniz zaman ‘bazıları İslâm’la buluşabilmek için ne bedeller ödemiş’ demekten kendinizi alamıyorsunuz. Aynı zamanda İslam’ın onu nasıl bir insan hali

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.