kamil insan   (186 içerik bulundu)

Mânevi Yolun Ölçüleri

Mârifetullah ilminde terakki, kalp âleminin parlaklığına, temizliğine bağlıdır.

Sünnet Dışındaki Hayat Tarzlarında Hayır Yoktur!

Cenâb-ı Hak, kâmil insan modelini en mükemmel şekliyle Peygamber Efendimiz’in şahsında insanlığa sergilemiştir. Dolayısıyla en büyük rehberimiz, örneğimiz ve mü

Mahlûkatın Efendimize Muhabbeti

Mevlânâ Hazretleri buyurur: “Ey gâfil! Mûsâ ve Ahmedʼin mucizelerine nazar et. Asâ nasıl ejderha oldu ve hurma kütüğü nasıl irfan sahibi oldu ve inledi? Hazret-

Nefs Kurban Edilir mi?

Nefs ölür mü?

Hazret-i Âdem Nasıl Yaratıldı?

Rivâyet edilir ki, Yüce Mevlâ, Âdem -aleyhisselâm-’ı yaratmak istediği zaman yeryüzüne: “Ben, senin toprağından kendime halîfe yaratacağım. Onlardan bana itaat

Mahlukatın Peygamber Sevgisi

Cemâdât gibi nebâtât, yani bitkiler de Hz. Peygamber’i tanırdı.

Edep ve Hayâ İnsana Nasıl Değer Katıyor?

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan Cuma Hutbesi'nde “Edep ve Hayâ” konusu işlenerek insana nasıl bir değer kattığı anlatıldı.

Gerçek Huzur Resulûllah'a Benzeyebilmektir

Cenâb-ı Hak; insanı, cennete davet etmekte. Ancak onu cennete ham ve nâdân hâliyle değil, terbiye olmuş bir kıvamda kabul etmekte. 

Adam Olamayışımızın Sebepleri Nelerdir?

Yüzakı Dergisi, Aralık [2015] sayısında; ümmet olarak, millet olarak ideal mânâda «adam olamayışımız»ın sebeplerini masaya yatırıyor.

Hz. Peygamberin Âlemlere Rahmet Oluşu

Efendimiz, Cenâb-ı Hakkʼın sevdiği ve seçtiği en yüce insan ve bütün insanlığa gönderdiği en son Peygamberdir.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.