yavuz sultan selim   (280 içerik bulundu)

İ‘la-yı Kelimetullah Davası

Osmanlı Devleti’nin vârisleri olan bizler, torunları olmaktan iftihar ettiğimiz ceddimizin, uğruna her şeyini fedâ ettiği “i‘lâ-yı kelimetullâh” dâvâsının neres

Kutsal Emanetler

Milletimiz, asırlardır Peygamberimiz Hz. Muhammed'e (s.a.v.) derin bir muhabbet beslemiş, ona duyulan aşk büyük bir sevgi atmosferi oluşturmuştur. Öyle ki, bu s

İstanbul'da Hafızlık Eğitimi Verilen İmam Hatip Ortaokulu

Sancaktepe İmam Hatip Ortaokulu, öğrencilere hem hafızlık yapabilecekleri hem de imam hatibi okuyabilecekleri eğitim fırsatı sunuyor.

İstanbul’daki Camilerde Ramazan Ayı Programları

Diyanet İşleri Başkanlığı, 2019 yılı Ramazan ayı teması olarak “İnfak Kalpleri Birleştirir” sloganıyla “Ramazan ve İnfak” başlığının belirlendiğini açıkladı. İs

Yavuz’un Çamurlu Kaftanı

Yazar Bahadır Yenişehirlioğlu, Osman Nuri Topbaş Hocaefendi’nin kaleme aldığı Tarihe Yolculuk eserinden “Yavuz Sultan Selim’in Çamurlu Kaftanı” kesitini seslend

Osman Gazi’nin Kur’an’a Hürmeti

Cesareti, güzel ahlâkı, misafirperverliği ve nice güzel sıfatlarıyla tanınan Osman Gazi’nin Kur’an-ı Kerim’e karşı edeb ve hürmeti...

Kabe Nasıl İnşa Edildi?

İslâm inanışına göre yeryüzünde yapılan ilk mâbed, Müslümanların kıblesi Kabe'dir. Kabe nedir, nasıl inşa edilmiştir?

Osmanlı Yetmiş Sene Öncesinden Müjdelendi

Osmanlı Devleti'nin kuruluşuna yıllar önce Endülüs'ten bir işaret... Muhyiddin-i Arabî Hazretleri'nin yıllar önce verdiği müjde, gerçekten dikkate şayan.

Türk Milleti Peygamberi Aşkla Seviyor

İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, "İslam Peygamberi Hazreti Muhammed'e, bu milletin gerçekten aşk seviyesinde bir sevdası, hasret seviyesinde bir ö

Asr-ı Saadet'te Sır Tutma Terbiyesi

Her tür emanetin ehline verilmesi ne kadar mühimse, sırrın teslim edileceği kişiye de öyle itina gösterilmelidir.  Bu anlamda Asr-ı Saâdet’te sır tutma terbiyes

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.