dünya hayatı   (2019 içerik bulundu)

Hangi Mü’min Daha Akıllıdır?

Peygamber Efendimiz (s.a.v) akıllı müminin kim olduğu söylüyor. Peki akıllı müminin nasıl bir nasip ile mükafatlandırılıyor?

İslam'ın Methettiği Yüce Ahlak

Cenâb-ı Hak, kendi yolunda yapılan fedâkârlıkların karşılığını kat kat fazlasıyla lutfedecektir.

Fe Eyne Tezhebun (bu Gidiş Nereye?)

Kur'an'da insana yönelik sorular var. Kur'an Rabbin kelamı. Öyleyse sorular, Halık'tan insana yönelen sorular. Neden az şükredersiniz? Şükretmez misiniz? Akl et

Hırs Kurbanlarının Akıbetleri

Hırsın çaresi, hâle rızâdır. Cenâb-ı Hak, insanın dünya ve dünyalığa hırslı olmasına gazap eder. Çünkü harîs insan; Allâh’ın iradesi karşısında, O’nun muhteşem

Hayır Yolu

Esas olan, gönüldeki mazeret üretme hastalığını tedaviye yönelmektir. İçinde istek olmayan, imanında ve davasında şüphe ve tereddütleri bulunan kimseler için, h

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi İle Ebediyet Yolculuğu Kitabı Üzerine Mülâkat

Ebediyet Yolculuğu” kitabı üzerine Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi ile yapılan mülâkat ve verilen cevaplar...

Zenginlik ve Fakirlik Değer Ölçüsü Değildir

İslâm’da, kibirli ve hasis zenginler ile hakkında takdîr edilene sabredemeyip isyanda bulunan fakirler zemmedilmiştir. Bu yüzdendir ki Peygamber Efendimiz -sall

Kur'an'a Göre İnsanın Zayıf Yönleri

Cenâb-ı Hak, insan fıtratına fücûr ve takvâ tohumlarını ekmiş ve ona her iki alanda da terakkî ve tedennî imkânı sunmuştur. Bu bakımdan insan hâlet-i rûhiyesini

Güvenilir Olmak Sevilmekten Daha Önemli

Günümüzde aile değerleri zayıf, gelenek ve göreneklerinden habersiz, dini yaşantıları zayıflamış nesiller gerçeğiyle karşıkarşıya bulunmaktayız. Her geçen gün b

'ebediyet  Yolculuğu' Nedir?

Ölümden sonraki hayat bir ebediyet yolculuğudur. Ebediyet yolculuğundaki hayatın kalitesi de, bu dünyadaki hayat sınavı ile belirlenecektir. İlahi irade sistemi

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.