HEDİYE   (1851 içerik bulundu)

Din Kardeşinden Duâ Talep Etmenin Hikmetleri

Hâlid-i Bağdâdî Hazretleri buyurur: “Kim beni seviyorsa, Sünnet-i Seniyye’ye ittibâ ve hüsn-i hâtime hususunda muvaffak olmam için duâ etsin! Ben de aynı şekil

Anne-babanın En Önemli Vazifesi

Elbette her anne, üşüyen yavrusunun üstünü örter. Onu en güzel kıyafetler içinde görmek ister. Fakat âhiret inancına sahip bir anne, evlâdını öbür âlemde Cennet

Osmanlı’da Misafir Ağırlama Adabı

Osmanlılar, gönüllerini tezyîn eden İslâm ahlâkının zarâfet ve nezâket numûneleriyle dolu bir hayat yaşamışlardır. Dolayısıyla Avrupa’da insanlar âdeta idârecil

Gençlere Özel Sohbet Halkaları

Genç Dergi, 10 yıllık yolcuğuna özel; tasarımda ve muhtevada yenilikler yaparak, Kasım sayısında kapağına “Sohbet Halkan Var mı?” başlığıyla çıktı. Gençlik ve s

Peygamber Efendimiz'in Tevâzû Hâli

Başkalarını hor görerek kendini beğenmek kadar, insanı mânen helâk eden bir başka felâket yoktur. Bunun içindir ki Mevlânâ Hazretleri, birçok mânevî tehlikeden

Muhteşem Süleyman Nasıl Öldü?

Mânevî kuvvetlerle takviye edilerek dün­ya coğrafyasına hükmeden, ta­rihi elinin çizdiği mecrâdan akıtan dâhî pâ­di­şah, büyük cihangir Kânûnî Sultan Süleyman H

Toplumda Denge Kaybolunca!..

Allah Teâlâ, insanları, birbirini idare etsinler, birbirlerinin ihtiyacını görsünler diye farklı farklı mizaç, güç, kabiliyet, imkân ve meyillerde yaratmıştır.

Dünyanın En Mütevâzı İnsanı

Güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderilen Efendimiz, en mütevazı insandır.

Kevser Suresinde Geçen Kevser Hangi Manaya Geliyor?

Kevser suresinde geçen “Kevser” ne anlama gelir? Kevser kelimesinin 10 farklı anlamı.

Gelecek Nesillere Nasıl Örnek Olunur?

Hizmette bulunan kimseler, işleri sadece başkalarına yaptırmak şeklindeki bir üslûbdan ziyâde, tesâhüb (sâhiplenme) duygusuyla hizmete bizzat omuz vermelidirler

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.