YARDIMLAŞMA   (672 içerik bulundu)

"Allah'a ve Ahiret Gününe İnanan Kimse Misafirine İkramda Bulunsun" Hadisi

"Allah'a ve ahiret gününe inanan kimse misafirine ikramda bulunsun" hadisi şerifini nasıl anlamalıyız? Hadisi şeriften çıkarmamız gereken dersler...

Turistlere Nasıl Tebliğ Edebiliriz?

Ülkemize yoğun bir şekilde turistler geliyor. Bu turistler bilhassa selâtin câmilerimizi ve târihî mekanlarımızı ziyaret ediyorlar. Peki yakınımıza kadar gelen

Cemaatle Namaz Kılmanın Faydaları

Cemaatle namaz kılmak İslâm’ın alâmetlerinden biridir. Peki cemaatle namaz kılmanın faydaları nelerdir?

Diyanet İşleri Başkanı: Kerbela, Adaletsizliğe Karşı Onurlu Bir Mücadelenin Adıdır

“Muharremiye ve Kerbela Şehitlerini Anma Programı”na katılan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Kerbela, adaletsizliğe karşı onurlu bir mücadelenin ad

Kur’an’da Eski Toplumlar

Kur’an-ı Kerim’de geçen eski toplumlar ile ilgili kudretli, ibretli, önemli anlatımlar.

Din ve Dünyanın Bozulması Nasıl Önlenebilir?

Hz. Ali (r.a.), “4 şey devam ettiği müddetçe din ve dünya, huzur ve selâmetle ayakta duracaktır” buyurur.

“Yediğinizden Yedirin, İçtiğinizden İçirin” Tavsiyesi, Ücret Tayininde Bir Kıstas Olarak Düşünülebilir mi?

“Yediğinizden yedirin, içtiğinizden içirin” tavsiyesi, ücret tayininde bir kıstas olarak düşünülebilir mi? Bir İslâm toplumu, gelir farklarının uçurum seviyesin

Hicretimiz Rabbimize Olsun

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu haftaki cuma hutbesi “Hicretimiz Rabbimize Olsun” başlığıyla yayınlandı.

29 Temmuz 2022 - Cuma Hutbesi PDF-WORD İndir

Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan 29 Temmuz 2022 tarihli ve "Hicretimiz Rabbimize Olsun" konulu cuma hutbesi.

Üç Günden Fazla Küs Kalmak ile İlgili Ayet ve Hadisler

Küslük ve kırgınlıkla ilgili ayet ve hadisler var mıdır? Müslümanların birbirine küs kalması caiz midir? Kimlerle küs kalınabilir? 3 günden fazla küs kalmak ile

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.