elçi   (2203 içerik bulundu)

Anadolu Türk Birliği Nasıl Sağlandı?

15. yüzyılda yaşamış Osmanlı tarihçilerinden Aşık Paşazade’nin kaleminden Osmanlı Devleti’nin Anadolu Türk birliğini sağlayan siyaseti...

Kendini Tanıyan Rabbini Tanır

İnsanın kendini tanıması ile Rabbini tanıması arasındaki ilgi hep konuşulmuş ve bu konu "Kendini tanıyan Rabbini tanır" ifâdesiyle âdetâ sistemleştirilmiştir.

Zamanında Verilen Sadakanın Sevabı

Her hayrı nîmet bilip hemen îfâ etmek gerekir. Sonraya tehir edilen hayr u hasenât için çeşitli engeller ortaya çıkabilir. Zîrâ hayırlı amelleri erteleyenler ha

Libyalı Çocuklar İçin Yardım Çağrısı

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Libya'da yarım milyondan fazla çocuğun insani yardıma ihtiyacı olduğunu açıkladı.

Dilenen Çocuklara Para Yerine Kitap Veriyor

Türkiye Juba Büyükelçisi Hasan Sevilir Aşan ışıklarda dilenen çocuklara arabasının içine kurduğu çocuk kitaplığından kitap hediye ediyor.

Allah İçin Sevmenin Fazileti

Allah için sevmenin, buna teşvik etmenin fazileti. Kişinin sevdiği kimseye onu Allah için sevdiğini söylemesi ve sevildiğini öğrenen kimsenin söyleyeceği sözler

Kudüs, 2018 'islam Dünyası Gençlik Başkenti' Oldu

İKGF-Dİ Başkanı Büyükelçi İskandarov Kudüs'ün 2018 yılı "İslam Dünyası Gençlik Başkenti" ilan edilmesine yönelik protokolün imzalandığını açıkladı.

Allah'ın Kullarına Verdiği Nasihatler

Ayet ve hadislerle Allah'ın kullarına verdiği nasihatler...  “Mü’minler ancak kardeştirler.” (Hucurât sûresi (49), 10)

Merhamet ve Hoşgörü Eğitiminde Zirve

Sonsuz rahmeti ile insanoğlunu yoktan var eden Allah Teala, yine sonsuz merhameti ile bu aciz varlığı başıboş bırakmamıştır. Beşeri, dünya ve ahiret saadetine u

Osmanlı'sız Yüzyıllık Yalnızlık

Neredesin ey Osmanlı? Neredesin ey koskoca İslam çınarı? Gölgen bile yeterdi...

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.