Bugün ümmet-i Muhammed arasındaki tefrika, işte bu kavganın, bu anlayışsızlığın, bu hoşgörüsüzlüğün, bu grupçuluğun adıdır tefrika. Daha doğrusu bizim sözünü et
Hakîm Bin Hazm -radıyallahu anh- İslam'a geç girdiği için pişmanlığından gözyaşları dinmeyen bir sahabî... "Bizi sırf, atalarımıza ve büyüklerimize uymak mahve
İslâm; hür veya köle, zenci veya beyaz, Arap veya Arap olmayan her insanın, Allâh’ın huzûrunda eşit olduğunu bildirmiştir. Tek üstünlük îman ve takvâdadır.
Her an şuurla ve her an diri olma hali, sadece tasavvufun önemsediği bir karakter yapısı değildir. Sufi arayan insandır. Diriliğin peşinde koşandır. Şuurunu bil
Barem ve WIN/ Gallup International'ın bir çok ülkede 66 bini aşkın kişiyle gerçekleştirdikleri araştırmada, insanlara din açısından kendilerini nasıl tanımladık
Güney Afrika'nın Ankara Büyükelçisi Malefane, ''Ülke çöküşün eşiğindeyken ayağa kalkıp demokrasiye, hükümetlerine ve haklarına sahip çıktıkları için Türk halkın
Ayyaş Bin Ebi Rebîa radıyallahu anh, Mekke’de İslam güneşinin doğduğu ilk yıllarda Dâru’l-Erkam’dan önce İslam’la şereflenen bir sahâbi!.. Habeşistan’a hicret e
Bu mübarek, bereketli ve feyizli kitabın (Kur'ân'ın) anlaşılması, lafzının ihtivâ ettiği manalarının ve bu manaların altında var olan hikmetlerinin kavranabilme
Menemen hadisesine düşen “İngiliz gölgesi” ve hadisenin meydana gelmesi konusunda ilk startın verildiği Bursa Çekirge’deki Hakkı Paşa Oteli konusuna değinmek is
Sümame Bin Üsal radıyallahu anh Mekke-i Mükerreme'ye "Lebbeyk Allahümme Lebbeyk" diyerek giren ilk Müslüman... Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in öğrett
İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)
...Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.
“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.
İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)
Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.
Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)
Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.
Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)
Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.
İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.
İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.