YUNUS   (1930 içerik bulundu)

Allah Katında Üstün Olmanın Yolu

Şeyh Sâdî buyurur: “Bir insanda bir kalıp, kıyafet görüyorsun. Adamlık, o kalıpla değildir. İnsanlık, âlicenaplıkladır. Sûret yeterli değil, asıl sîret lâzımdı

Münacat Nedir?

Münacat nedir?

Kurban Bıçağı Nasıl Olmalı?

Bıçak üretimiyle ünlü Sivas'taki ustalar, kurbanlık hayvanlara eziyet etmeden ve kazasız bir kesim yapmak için çelik, ucu en az 20 santimetre olan keskin bıçakl

Cenâb-ı Hakk'a Vuslatın En Önemli Vasıtası

Bir kalbin, nefsin hoyratlığı içinde fânî menfaatlerin ihtiraslarıyla dolması ne kadar acıdır! Bu hâl, mûtenâ bir mücevher mahfazasını çer-çöple doldurmaktan fa

Cihat İnsanları Zorla İmân Ettirmek Değildir!

Şunu diyebiliriz ki, İslâm, baştan sona terörle mücâdeledir. İslâm’da kan dökmek ve toprak almak için savaşmak, toprağı kanla sulamak yasaktır, haramdır. Kılıç,

Öfkenin Zararları Nedir? Öfke Ânında Ne Yapmalıyız?

Öfke günlük hayatta her insanın az veya çok yaşayabileceği son derece normal ve insani bir duygudur. Neye öfkelenmeyiz ki; yolda giderken bize çarpan adamdan sö

Allah'ın Sevdiği Bir Kul Olabilmek İçin...

Cenâb-ı Hak müʼminleri birbirine zimmetli kılmıştır. Allâhʼın sevdiği bir kul olabilmek için, bilhassa zor zamanlarda din kardeşliğinin gereğini yapmak, dert or

Dili Yozlaştırmak Vatana İhanettir

Musa Topbaş Hocaefendi, dildeki yozlaşmanın vatana yapılabilecek en büyük ihanetlerden biri olduğu belirtiyor.

Peygamber Efendimiz’in İsimleri Hamd Kökünden Gelir

Osman Nûri Topbaş Hocefendi Ramazan-ı Şerşirifi tüm hayatımıza yayabilmenin inceliklerinden ve Mübârek isimlerinin dahi hamd kökünden gelen Peygamber -sallâllâh

Hayır ve Şer Allah'tan mıdır?

Şerrin Allah’tan olması meselesine gelince, hiçbir şer O’nun murâdı ile değildir. Ancak Cenâb-ı Hak, -râzı olmasa da- imtihan îcâbı olarak, şerrin de vukû bulma

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.